Gıdı Estetiğinde Ameliyatsız Çözümler
Gıdı bölgesinde yağ birikimi ve sarkma problemleri en yaygın karşılaşılan estetik sorunlardan biridir. Sağlık açısından herhangi bir zararı olmayan ancak görünümü nedeniyle bazı kişileri mutsuz eden gıdı probleminin temel nedenleri ise genetik faktörler, yaşlanma, kötü beslenme ve fazla kilo alımı olarak sıralanabilir.
Gıdı estetiği denilince akla liposuction ve boyun germe gibi cerrahi yöntemler gelse de; günümüzde lipoliz, fokuslu ultrason, radyofrekans, lazer lipolift ve Emface Submentum gibi ameliyatsız gıdı estetiği yöntemleri de son derece başarılı çözümler sunabilmektedir.
Dolayısıyla uzmanlar tarafından gerçekleştirilen kişiye özel yöntemlerle bıçak altına yatmadan da gıdı bölgesindeki sorunlardan kurtulmak mümkün olmaktadır.
Ameliyatsız gıdı estetiği nedir?
Çenenin alt bölgesinden boynun başladığı noktaya kadar olan bölüm gıdı olarak adlandırılmaktadır.
Çene altındaki derinin sarkması, kırışması veya bu bölgede fazla yağ birikimi nedeniyle ortaya çıkan ve double chin de denilen fazla gıdı görünümü birçok kişinin karşı karşıya kaldığı yaygın bir durumdur.
Estetik kaygılara yol açabilen gıdı problemlerinin giderilmesi için uygulanan cerrahi olmayan yöntemler ameliyatsız gıdı estetiği olarak adlandırılmaktadır.
Ameliyatsız gıdı estetiği yöntemleri temel olarak gıdı bölgesindeki birikmiş yağları ve sarkmış cilt dokusunu hedef alır.
Gıdı problemi ile dermatologlara veya güzellik merkezlerine başvuran kişilerin cilt yapısı, yaşı, gıdı problemi ve ihtiyaçları değerlendirildikten sonra en uygun yöntem belirlenmektedir.
Ameliyatsız gıdı estetiği kalıcı mıdır?
Ameliyatsız gıdı estetiğinin kalıcılığı uygulanan yöntem kadar kişinin yaşam alışkanlıklarına ve yaşına göre de değişebilmektedir. Bu işlemler çoğu zaman uzun vadeli sonuç sunsa da cilt dokusunun zamanla sarkabileceği; kişinin yaşam alışkanlıklarına, beslenme düzenine veya genetik yatkınlığa göre gıdıda yeniden yağ birikebileceği unutulmamalıdır.
Öte yandan ihtiyaç duyulduğunda ameliyatsız yöntemler tekrar edilebilmektedir.
Ameliyatsız gıdı estetiği yöntemleri nelerdir?
Gıdı bölgesinin daha gergin, düzgün ve genç görünmesi için uygulanan birden fazla ameliyatsız estetik yöntemi bulunmaktadır.
En sık tercih edilen ameliyatsız gıdı germe yöntemleri şu şekilde sıralanabilir:
- Soğuk lipoliz
- Emface Submentum
- Lazerlipolift
- Mezoterapi
- İğneli radyofrekans
- Fokuslu ultrason
- İple germe
Ameliyatsız gıdı estetiği nasıl uygulanır?
Ameliyatsız gıdı eritme ve gıdı germe yöntemleri farklı şekillerde uygulanmaktadır.
- Bu yöntemlerin başında gelen lazer lipoliftveya lazer lipoliz işleminde hastanın konforunu artırmak için genellikle lokal anestezi uygulanır. Lazer enerjisi yardımıyla gıdı bölgesindeki yağ hücreleri parçalanır. Parçalanan yağ hücrelerini vücut kendisi doğal yollardan temizler. Yağın daha kolay ve hızlı temizlenmesi için bir kısmı vakumlu aspirasyonla emilebilir. Lazer lipolift uygulaması ayrıca ciltte kolajen üretimini de tetikleyerek sıkılaşma sağlayabilmektedir.
- Emface Submentum gıdı aplikatörü uygulaması çene altındaki fazla yağlanma ve yüz konturunu belirginleştirmek için kullanılan yeni teknolojilerden biridir. Bu uygulamada senkronize radyofrekans ile HIFES kas stimülasyonu bir arada eş zamanlı kullanılır. 20 dakikalık seanslarda cildin tüm katmanlarına etki edilerek hem çene altı yağları ve gıdı görünümü gözle görülür oranda azaltılır hem kaslar güçlendirilir hem de çene hattı belirgin hale getirilir.
- Soğuk lipolizyönteminde özel bir cihaz yardımıyla gıdı bölgesindeki yağ hücreleri -8 dereceye kadar soğutularak yok edilir. Bu işlem gıdı probleminin derecesine göre tek seans veya birkaç seans şeklinde yapılabilmektedir.
- Fokuslu ultrason vücutta bölgesel yağlanma probleminin giderilmesinde ve cildin sıkılaştırılmasında kullanılan bir yöntemdir. Fokuslu ultrason cihazının kullanım alanlarından biri de boyunve gıdı bölgesidir. Fokus ultrason cihazı gıdı bölgesine yoğunlaştırılmış ultrason dalgaları göndererek derin dokuları hedef alır. Ultrason dalgaları yağ hücrelerini ısıtarak parçalar ve sonrasında vücut tarafından doğal yollarla dışarı atılmasına zemin hazırlar. Bu işlem ayrıca cildin kolajen üretimini de uyarır ve artırır. Böylece gıdı bölgesinin daha gergin ve sıkı olmasına yardımcı olur.
- İğneli radyofrekansyöntemi genellikle cilt dokusunda sıkılaştırma sağlamayı hedefler. İşlem öncesi anestezik krem uygulanabilir. Sonrasında ince iğneler cilt altına yerleştirilir ve bu iğneler aracılığıyla radyofrekans enerjisi derin dokulara iletilir. Uygulama kolajen üretimini artırarak cildin sıkılaşmasına yardımcı olur.
- Cilt altına genellikle vitamin mineral amino asit ve hyaluronik asitiçeriklerinin enjekte edildiği mezoterapi işlemi yaygın olarak cilt gençleştirme alanında kullanılsa da gıdı eritme amaçlı da kullanılır. Gıdı mezoterapisinde yağ hücrelerini parçalamak ve eritmek amacıyla özel bir karışım cilt altına enjeksiyon yöntemi ile uygulanır.
- Cilt gençleştirme alanında kullanılan iple germe işleminde yağlanmadan ziyade sarkma ve kırışıklık problemleri giderilebilmektedir. Gıdı ve boyun bölgesindeoluşan sarkmalar vücutta kendiliğinden emilen, biyouyumlu ipler yardımıyla düzeltilmektedir. İnce iğne ile ipler cildin altına yerleştirilir ve sonrasında yukarı doğru çekilerek lifting etkisi yaratılır ve cilt şekillendirilir.
- Bu yöntemlerin yanı sıra seçili hastalarda gıdı estetiği ile birlikte jawlineyani çene dolgusu da kombine olarak uygulanabilir. Dolgu işlemi çene bölgesinin şekillendirilerek daha belirgin ve keskin bir hatta sahip olmasını ve gıdı bölgesinin daha küçük görülmesini sağlar.
Akne İzlerine Karşı Etkili Tedaviler
Akne ve sivilce sorunu herkesin hayatının bir döneminde yaşayabildiği yaygın cilt hastalıkları arasında yer almaktadır. Bazı kişiler içinse akne ve sivilceler ciltte iz bırakarak estetik açıdan hoş olmayan bir görünüme neden olabilir.
Akne izleri cildin yüzeyinde küçük delikler halinde veya deri altında pütürlü bir yapı şeklinde görünebilir. Bazen de aknenin bir sonucu olarak ciltte çöküntüler veya çukurlar meydana gelebilir. Akne ve sivilce izleri kişinin cilt tipine; izin yapısına ve derinliğine göre belirlenen farklı medikal estetik tedavilerle giderilebilmektedir. Doğru tedavi yöntemleriyle akne, sivilce lekesi veya yara izlerinin iyileştirilmesi ve kişinin cilt kalitesinin artırılması mümkün olmaktadır.
Akne izi tedavisi nedir?
Akne ve sivilcelerin cilt yüzeyinde bıraktığı iz ve lekelerin veya alt deri katmanlarında yol açtığı düzensiz görünümün iyileştirilmesi için uygulanan yöntemlerin tamamı akne izi tedavisi olarak adlandırılır.
Temelde iki tip akne izi vardır. Atrofik akne izleri en yaygın görülen türdür. Bu tür izler genellikle akne iyileşirken meydana gelir ve kendini küçük ve derin çukurlar, yuvarlak çöküklükler veya dalgalı pürüzlü yapılar şeklinde gösterir. Hipertrofik izler ise vücudun cilt hasarını onarmak için fazla kolajen üretmesine bağlı gelişir. Bu da ortaya derinin yüzeyinde kabarık, küçük şişlikler çıkarır.
Ayrıca tedavi edilmeyen akne izleri bazen keloid denilen kabarık geniş yara izi oluşumlarını tetikleyebilmektedir.
Akne izi tedavi yöntemleri nelerdir?
Akne izi tedavisi; topikal krem uygulamasından profesyonel cilt bakımına, enjeksiyonlu tedavilerden özel cihazların kullanıldığı yöntemlere kadar değişen birçok farklı yöntemi içermektedir.
Genellikle dermatoloji uzmanı tarafından yapılan cilt değerlendirmesinden sonra, akne izinin türüne, derinliğine ve kişinin beklentilerine göre en uygun tedavi yöntemi belirlenmektedir. Sivilce izi tedavisi sonrası yeni leke oluşumlarına karşı güneş koruyucu kullanılmasına dikkat edilmelidir.
Akne ve sivilce izi tedavisinde kullanılan yöntemler şu şekilde sıralanabilir:
- İz görünümünü azaltmaya yardımcı kremler
- Kimyasal peeling
- Dermapen
- Dermabrazyon
- Mezoterapi
- Dolgu uygulamaları
- Co2 lazerveya fraksiyonel lazer
- Radyofrekans
- Altın i̇ğne
- Subsizyon
Akne izi tedavisi nasıl uygulanır?
Akne izi tedavisi seçilen yönteme göre farklı şekillerde uygulanabilmektedir. En etkili tedavi yöntemlerinden bazıları şöyle gerçekleştirilmektedir:
- Kimyasal peeling: Akne izleri, ince kırışıklıklar, güneş lekeleri, cilt tonu düzensizlikleri için kullanılan bir yöntemdir. Özel kimyasal solüsyonlarla cilt yüzeyi soyulur. Böylece cilt, üst katmandaki ölü hücrelerden ve hasarlı dokulardan arınır. Kimyasal peelingcilt dokusunun yenilenerek daha genç ve pürüzsüz bir görünüm elde edilmesine yardım eder.
- Subsizyontedavisi: Aknenin ciltte yol açtığı çukur ve çökük alanların iyileştirilmesinde kullanılır. Lokal anestezi uygulanan bu yöntemde ince iğne ile cildin altındaki bağ dokusu ve elastin lifler serbest bırakılarak, çukurlar desteklenir. Söz konusu alanlar düzleştirilmiş olur.
- Co2 fraksiyonel lazertedavisi: Akne izi tedavisinde yaygın kullanılan fraksiyonel lazer yöntemi cildin üst tabakasını hedef alarak istenmeyen izlerin yok edilmesini amaçlar. Co2 fraksiyonel lazer cihazı ile cilt yüzeyine mikroskobik delikler açılır. Cildin üst tabakası soyularak altındaki dokular ısıtılır. Bu uygulama cilt yenilenmesini teşvik ederken kolajen üretimini de tetikler. Lazer uygulaması aynı zamanda keloid yara izi tedavisinde de etkili olabilmektedir.
- Mezoterapi yöntemi: Bu yöntemde cilt altınatedavi için gerekli olan vitaminler, mineraller, amino asitler, hyaluronik asit ve diğer biyoaktif maddeler enjekte edilir. Mezoterapi bir cilt yenileme Cilt onarımına yardımcı olan bu yöntem sadece akne izi tedavisinde değil gençleştirme amaçlı da kullanılmaktadır.
- Dermapen: Mikro iğneler içeren dermapen cihazı ile cildin yüzeyi kontrollü hasarlandırılır ve doğal iyileşme süreci harekete geçirilir. Bu yöntem akne izleri ile birlikte anti aging amaçlı veya çeşitli cilt sorunlarının tedavisinde de kullanılmaktadır.
Akne izi tedavisi kalıcı mıdır?
Akne izi tedavisinin kalıcılığı uygulanan yönteme, kişinin tedaviye verdiği tepkiye, izin tipine, ne kadar derin, büyük veya koyu olduğuna göre değişmektedir. Yüzeydeki hafif akne izleri kalıcı olarak giderilebilirken; derindeki daha büyük ve hasarlı oluşumlar daha zorlu ve uzun süreli tedavi gerektirebilmektedir.
Ayrıca subsizyon ve dolgu uygulamaları kalıcı tedavi sağlamaz; geçici olarak ciltteki çöküklüklerin doldurulmasını ve düzleştirilmesini sağlar.
Diğer yöntemlerle ise akne izleri tamamen yok edilemese de görünümlerinin hafifletilmesi mümkün olmaktadır.
Akne izi tedavisi kimlere uygulanır?
Akne izi tedavisi cildindeki akne ve sivilce lezyonlarından kaynaklı izlerden şikayetçi olan; akne izlerinin yok olmasını veya azaltılarak genel cilt görünümünün iyileştirilmesini arzu eden herkese uygulanabilir.
Leke Tedavisi ile Pürüzsüz Cilt
İnsanların en yaygın cilt şikayetlerinden biri leke problemleridir. Yüzde ve görünen bölgelerdeki cilt lekeleri özellikle estetik açıdan göze hoş gelmediği için kişide kaygı ve özgüven sorunlarına yol açabilir.
Cilt lekeleri düzensiz melanin üretimi veya melaninin ciltte biriktirmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Lekeler doğuştan olabileceği gibi güneş ışınlarına aşırı maruziyet, genetik faktörler, gebelik ve doğum yapma, yaşlanma, hormonal değişimler, bazı ilaçların yan etkileri, kimyasal maddelere maruz kalma, yanlış makyaj veya cilt uygulamaları gibi nedenlerle de ortaya çıkabilir.
Kişiye özel planlanan leke tedavisi ile cildin doğal güzelliğini ve pürüzsüzlüğünü bozan problemler giderilebilmektedir.
Leke türleri nelerdir?
Cilt lekeleri farklı şekillerde, renklerde ve yapılarda olabilir.
Güneş lekeleri en yaygın rastlanan leke türüdür. Kahverengi tonlardaki bu lekeler zararlı güneş ışınlarının cildin melanin üretimini uyarmasına bağlı meydana gelir. Özellikle yaz aylarında güneş koruyucu olmaksızın UV ışınlarına aşırı maruz kalanlarda görülür.
Bir diğer cilt lekesi türü ise melazmadır. Melazma çoğunlukla yüz bölgesinde ortaya çıkar. Koyu renkli melazma lekeleri hormonal nedenler, hamilelik, uzun süreli doğum kontrol hapı kullanımına bağlı gelişebilir.
Yaşlılık lekesi de hemen herkeste zamanla ortaya çıkan lekelerdir. En çok yüz ve ellerde görülen yaşlılık lekeleri kahverengi veya siyah tonlardadır.
Genetik ve çevresel faktörlere bağlı ortaya çıkan pigmentasyon bozuklukları beyaz renkli deri lekelerine yol açar.
Bunların yanı sıra sivilce lekeleri ve doğum lekeleri de yine yaygın karşılaşılan leke türleri arasında sayılabilir.
Leke tedavisi nedir?
Leke tedavisi kısaca ciltteki lekelerin çeşitli medikal ve estetik yöntemler uygulanarak giderilmesi veya görünümünün hafifletilmesidir. Leke tedavisinde uygulanacak yöntem uzman dermatologlar tarafından yapılan muayene ve değerlendirme sonrası belirlenir. Tedavi lekenin türüne, kişinin cilt tipine ve ihtiyaçlarına göre değişir.
Leke tedavisinin yanı sıra yeni leke oluşumlarının önüne geçmek için cildi güneşten korumak da önemlidir. Yaz ve kış güneş koruyucu kremlerin kullanılması, yaz aylarında şapka ve gözlük takılması lekelere karşı etkili önlemlerdir.
Leke tedavisi yöntemleri nelerdir?
Leke tedavisi için uygulanan birçok medikal cilt bakım yöntemi bulunmaktadır. Kişinin deri tipi, ihtiyaçları, lekenin türü ve seviyesine göre değişebilen bu yöntemler genellikle belli aralıklarla birkaç seans şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Bu yöntemlerin başlıcaları ve uygulama şekilleri şöyledir:
- Kimyasal peeling çoklu deri problemlerinin giderilmesinde kullanılan yaygın bir cilt bakım işlemidir. Leke tedavisi ile birlikte cilt yüzeyini düzeltmek, kırışıklık görünümünü azaltmak ve cilt tonunu eşitlemek gibi amaçlarla uygulanır. Bu yöntemde cilde genellikle kimyasal asitler veya glikolik asitiçeren özel solüsyonlar uygulanır. Bu sayede deri ölü hücrelerden arındırılır ve cildin yüzeyi yenilenir.
- Dermapen uygulaması da leke tedavisinde kullanılan bir başka yöntemdir. Bu yöntem ayrıca cilt gençleştirme, gözenekleri sıkılaştırma gibi farklı işlevlerle de uygulanır. Dermapen işleminde mikro iğnelerle ciltte kontrollü hasarlanma yaratılır; bu sayede cilt kendini yenileyerek iyileşme sürecini devreye alır. Bu uygulama kolajen üretimini de tetikler.
- Mezoterapi cilt gençleştirmealanında kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem cilde çeşitli vitaminler, mineraller, amino asitler ve diğer besleyici ürünlerin enjekte edilmesiyle gerçekleştirilmektedir. Mezoterapi, cildi gençleştirirken aynı zamanda uygulama bölgesine bağlı olarak lekelerin azaltılması ve selülit tedavisinde de etkili olmaktadır.
- Lazer teknolojisinin kullanıldığı alanlardan biri de leke tedavisidir. Lazer ışınlarıyla pigmentasyon bozuklukları, lekeler ve kahverengi noktalar azaltılabilir veya seçili hastalarda tamamen yok edilebilir. Lazer cihazıyla ciltteki melanin pigmentleri hedef alınarak leke oluşuma yol açan melanin miktarının azaltılması amaçlanır; işlemde çevre dokular zarar görmez.
- Enzim peelingdiğer adıyla leke maskesi son yıllarda tercih edilen bir cilt bakım uygulamasıdır. Enzim peeling, deri yüzeyini soyarak ölü hücreleri temizler. Genellikle meyve asitleri veya doğal enzim içeriklerinden oluşan bu maske aynı zamanda lekelerin azaltılmasında da etkilidir. Enzim peeling cilde uygulandıktan sonra belli bir süre bekletilir; ardından ılık su ile nazikçe temizlenir. Bazı kişilerde bu uygulamayı takiben özel leke kremi de kullanılması gerekebilmektedir.
- Altın iğne yöntemi ile leke tedavisi kapsamında mikro iğnelerle ciltte çok ince kanallar oluşturulur ve cildin doğal iyileşme süreci harekete geçirilir. Bu sayede cilt yeniden yapılanır, gençleşir; lekelerin azalması, yaraizlerinin hafifletilmesi, cilt tonunun eşitlenmesi sağlanır.
- Fraksiyonelradyofrekans yöntemi de tek başına veya altın iğne ile kombine gerçekleştirilebilir. Bu yöntemde mikro iğnelerle deri altına radyofrekans enerjisi gönderilerek dokular ısıtılır. Bunun bir sonucu olarak kolajen üretimi artar, ciltteki lekeler azalır, ince çizgiler yok edilebilir, cilt tonu düzeltilebilir.
Bu yöntemlerin yanı sıra leke açısı kremler de kullanılabilmektedir. Ancak kremler medikal kozmetik uygulamalar kadar etkili sonuç vermez.
Ayrıca yüksek koruyucu faktörlü güneş kremi kullanımı da herkes için önerilmektedir. Cildi leke oluşumdan korumak için sadece yazın değil her mevsimde güneş kremi uygulanmalıdır.
Leke tedavisi kimlere uygulanır?
Leke tedavisi yüzünde veya vücudunun farklı bölgelerinde leke probleminden şikayet eden; daha pürüzsüz, parlak ve güzel bir cilde kavuşmayı arzulayan herkese uygulanabilir.
Leke tedavisi öncesinde dermatolog tarafından bir değerlendirme yapılarak en uygun yöntem kişiye özel olarak belirlenir.
Ameliyatsız Yüz Germe Yöntemleri
Yaşlanma her canlı için doğal bir süreçtir. Yaşlanmanın etkisiyle meydana gelen fiziksel değişiklikler kendisini en net şekilde cildimizde gösterir. 30 yaşından sonra ince kırışıklıklar görünürlüğünü artırmaya başlar. Zaman geçtikte kırışıklıklar derinleşir, cilt sarkar; eski canlılığını ve elastikiyetini yitirir. Bunun yanı sıra güneşin zararlı ışınlarına aşırı maruz kalmak, sigara ve alkol tüketimi, bazı hastalıklar, kullanılan ilaçlar gibi faktörler de cildin zamanından erken yaşlanmasına yol açabilir. Günümüzde gelişmiş ameliyatsız estetik uygulamalar sayesinde artık bıçak altına yatmadan yaşlanmanın ciltteki etkilerini azaltmak veya gidermek mümkün olabilmektedir. Özellikle kırışıklık ve sarkma problemi çok ciddi seviyede olmayan kişilerde ameliyatsız yüz germe yöntemleri ile etkili sonuçlar alınabilmektedir.
Ameliyatsız yüz germe nedir?
Ameliyatsız yüz germe özellikle sarkma ve yerleşmiş kırışıklıklar için uygulanan gençleştirme yöntemleri için kullanılan genel bir tabirdir. Bu yöntemler arasında en bilinen ve tercih edilenler; ip askılama ve Emface uygulaması ile birlikte altın iğne, fokus ultrason (hifu), örümcek ağı estetiği olarak sıralanabilir.
Ameliyatsız yüz germe yöntemleri sadece yüze değil boyun ve dekolte gibi sarkmalar ve kırışıklıkların göz önünde olabildiği bölgelere de uygulanabilir.
Ameliyatsız yüz germe yönteminin etkileri kişiden kişiye değişmekle birlikte en önemli avantajları şöyle sıralanmaktadır:
- Hafif ve orta seviyeli sarkma problemleri büyük oranda giderilebilir.
- İnce kırışıklıkların görünümü yok edilebilir veya azaltılabilir.
- Cilt kaybettiği elastikiyeti ve sıkılığı geri kazanır.
- Kolajen üretimini tetikler ve artırır.
- Cilt, uygulama öncesine göre çok daha genç, parlak, nemli ve gergin bir hale kavuşur.
Ameliyatsız yüz germe yöntemleri nelerdir?
Ameliyatsız yüz germe farklı yöntemlerle gerçekleştirilebilmektedir. Kişi için en doğru uygulama dermatolog ve güzellik uzmanları tarafından yapılan değerlendirme sonrası kişinin yaşına, cilt durumuna, sarkma ve kırışma seviyesine göre belirlenir.
Ameliyatsız yüz germe denildiğinde ilk akla gelen yöntemler şöyledir:
- Emface: Emface yüksek yoğunluklu elektromanyetik stimülasyon (HIFES) teknolojisini kullanan bir lifting uygulamasıdır. Cildi ve yüzdeki kasları eş zamanlı uyararak etki eder. Cilt altına gönderilen mikro akımlar sayesinde cildin kolajen ve elastin üretimi tetiklenir; cilt sıkılaşır, kırışıklık görünümü azalır ve gençleşir.
- İp askılamaişlemi: Fransız ip askısı, iple yüz germe gibi farklı isimlerle de anılan bu prosedür lokal anestezi altında gerçekleştirilir. İşlem kapsamında polydioxanone (PDO) denilen özel medikal ipler deri altına ince bir iğne ile yerleştirilir. Bu ince ipler sarkmaları toparlaması için dışardan gözle görülmeyecek şekilde cilt altındaki özel noktalara askılanır. Zamanla kendiliğinden eriyen ipler cildin yukarı doğru kaldırılmasına ve sıkılaşmasına yardımcı olur.
- Örümcek ağı estetiğiişlemi: Örümcek ağı estetiği temelde iple germe yöntemi ile benzerlik gösterir. Bu yöntemde de ince PDO iplikler deri altına yerleştirilerek, daha sıkı, gergin ve genç bir görünüm elde edilmeye çalışılır. Bu işlemin en önemli farkı ise cilt altına uygulama tekniğinin örümceklerin ördüğü ağlara benzemesidir. Örümcek ağı estetiği ile germe işlemi yüz dışında boyun ve dekolte, bacak gibi bölgelere de uygulanabilir. Belli bir süre sonra kendiliğinden cilt altında çözülen ipler aynı zamanda kolajen üretimini de tetikler.
- Altın iğneişlemi: Adını işlemde kullanılan altın kaplı mikro iğnelerden alan bu uygulama cilt sıkılaştırma ve germe dışında birçok farklı cilt probleminin tedavisinde etkilidir. Bu uygulamada altın uçlu iğnelerle ciltte mikro delikler açılarak cildin kendini iyileştirme mekanizması harekete geçirilir. Bu yöntem aynı zamanda kolajen ve elastin üretimi de teşvik eder. Altın iğne işlemi fraksiyonel radyofrekans (FRF) uygulaması ile kombine edilerek daha etkili sonuç alınabilir.
- Fokus ultrason(HIFU) işlemi: Fokus Ultrason (hifu) Yüksek Yoğunluklu Odaklı Ultrason anlamına gelmektedir. Bu işlem kapsamında deri altındaki dokulara yüksek yoğunluklu ısı enerjisi içeren ultrason dalgaları iletilerek cilt sıkılaştırılır ve kaldırılır. Fokus Ultrason cildin en derin katmalarına odaklanır.
- Lazerle germe işlemi: Cilt problemlerinin giderilmesi için farklı lazercihazlarıyla gerçekleştirilen uygulamalar da mevcuttur. Özellikle germe ve kaldırma amacıyla lazer lifting de denilen Fraksiyonel Lazer – Optimum Pulse Light Terapisi kullanılabilmektedir.
Ameliyatsız yüz germe yöntemleri kalıcı mıdır?
Ameliyatsız yüz germe yöntemleri kalıcı değildir. Ciltteki etkisi uygulanan yönteme ve kişiden kişiye değişir. Genellikle ameliyatsız germe işlemleri 1-3 yıl arasında etkisini korur. Bu yöntemler uygun zaman aralıklarıyla tekrar edilebilmektedir.
Ameliyatsız yüz germe yöntemleri kimlere uygulanır?
Ameliyatsız yüz germe yöntemleri genellikle:
- Hafif ve orta derecedeki sarkma problemi olanlar,
- İnce kırışıklıklardan şikayet edenler,
- Cerrahi yöntemleri tercih etmeyenler için uygundur.
Ameliyatsız yüz germe işlemleri ileri derecede sarkma problemlerinde etkili olmayabilir. Genellikle 50-55 yaş üstü kişilerde tam olarak arzu edilen sonuçları vermeyebileceği unutulmamalıdır.
Kriyoterapi Tedavisi: Adım Adım Süreçleri
Kriyoterapi düşük sıcaklık kullanılarak çeşitli cilt problemlerinin tedavi edildiği özel bir yöntemdir. Bu tedavi, vücutta belirli bir bölgeye çok soğuk ısı uygulanarak dokuların kontrollü bir şekilde etkilenmesini içerir.
Cilt hastalıkları başta olmak üzere çeşitli sağlık problemlerinin tedavisinde kullanılan kriyoterapinin tarihi eski Mısır’a kadar uzanmaktadır. Buz tedavisi, soğuk tedavi veya yaygın kullanım alanı nedeniyle siğil dondurma gibi isimlerle de anılan kriyoterapi geçmişten günümüze ulaşmış etkin bir tedavi yöntemidir.
Kriyoterapi nedir?
Yunanca kökenli “Kryo” kelimesi soğuk anlamına gelir; kriyoterapi de en basit tabiriyle soğukla tedavi sağlanmasıdır.
Ciltteki problemli bölgenin dondurulması veya aşırı soğutulmasıyla gerçekleştirilen kriyoterapi yönteminde sıvı azot kullanılmaktadır. Sıvı azot gazı doğrudan cilde veya dokulara uygulandığında hızlı bir şekilde buharlaşarak çevre dokuları dondurur. Bu da hücrelerin kontrollü bir şekilde tahrip edilmesine ve bölgede doğal iyileşme mekanizmasının harekete geçmesine yol açabilir.
Kriyoterapi, siğil dondurma, cilt sorunlarının giderilmesi, deri kanserinin tedavisi, tırnak batması, iltihaplanmanın azaltılması gibi çok farklı amaçlarla uygulanabilmektedir.
Kriyoterapi tedavisi, uygulama bölgesine ve cilt problemine bağlı olarak bir veya birkaç seans şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Kriyoterapi nasıl uygulanır?
Kriyoterapi tedavisi başta dermatologlar olmak üzere bu alanda uzman doktorlar tarafından uygulanır. Yaygın olarak siğil dondurma amacıyla uygulanan kriyoterapi deri lezyonları, prekanseröz lezyonlar veya tırnak batması gibi durumları tedavi etmek için de kullanılabilir.
Kriyoterapi nasıl yapılır sorusunun cevabı şu şekildedir:
- Öncelikle tedavi bölgesi temizlenerek kirden arıtılır ve steril hale getirilir.
- Gerekirse lokal anestezi kullanılabilir, ancak çoğu durumda lokal anesteziye ihtiyaç duyulmaz.
- Sıvı azot, özel bir aplikatör kullanılarak doğrudan hedeflenen problemli bölgeye uygulanır.
- Sıvı azot, uygulandığı bölgeyi ve çevre dokualanlarını dondurur.
- Hücrelerde donma nedeniyle hasar meydana gelir ve bu kontrollü hasar lezyonun çıkartılmasını veya tedavi edilmesini sağlar.
- Donmuş dokular genellikle bir süre sonra kendiliğinden dökülür.
- Kriyoterapi sonrası iyileşme sürecihastadan hastaya değişebilir.
Kriyoterapi hangi hastalıkların tedavisinde kullanılır?
Kriyoterapi tedavisinin başlıca uygulama alanları şu şekilde sıralanabilir:
- Siğil Dondurma : Siğil, virüs kaynaklı bir cilt lezyonudur. Siğiller yüzde, ayakta, ellerde ve genitalbölgede çıkabilir. Genital siğiller (kondilom) cinsel yolla bulaşan HPV virüsü nedeniyle oluşur. Kadınlarda rahim ağzı kanserine yol açabileceği için genital siğil dikkate alınmalı ve mutlaka tedavi edilmelidir. Kriyoterapi ile siğil dondurma işlemi ile siğilin dökülmesi sağlanır.
- DermatolojikTedaviler: Bazı lezyonlar, benler, güneş lekeleri, nasır, rahim ağzında yara gibi cilt problemleri kriyoterapi ile tedavi edilebilir. Cilt yüzeyine uygulanan düşük sıcaklıklar, lezyonun dondurulmasına ve ardından dökülmesine neden olabilir.
- Deri kanseri tedavisi: Kriyoterapi, özellikle bazal hücreli karsinom (BHK) ve skuamöz hücreli karsinom (SHK) adı verilen yaygın deri kanseri tiplerinin tedavisinde kullanılabilir. Bu yöntemle, kanserli hücrelerin dondurularak yok edilmesi amaçlanmaktadır.
- Kozmetik Uygulamalar: Kriyoterapi, cilt gençleştirme ve selülit tedavisi gibi estetik amaçlar için de kullanılabilir. Düşük sıcaklıkların cilde uygulanması, cilt dokusunu sıkılaştırmaya ve kan dolaşımını artırmaya yardımcı olabilir.
- Diğer tedaviler: Bazı romatoid artrit vakalarında eklem iltihaplarını hafifletmek amacıyla kriyoterapi yönteminden faydalanılmaktadır. Kriyoterapi ayrıca ağrıtedavisinde (kas spazmları, bel ağrısı gibi) kullanılabilmektedir.
Kriyoterapi kimlere uygulanır?
Kriyoterapi, uzman doktor tarafından yapılan değerlendirme sonrası başarılı sonuç alınabileceği düşünülen uygun hastalara yapılabilmektedir.
Kriyoterapi tedavisi yaygın olarak:
- Siğil ve genital siğil problemi olan kişilere,
- Cilt lezyonu olanlara,
- Deri kanseri hastalarına,
- Güneş lekesi, ben, nasır gibi cilt problemleri olan kişilere uygulanabilmektedir.
Mezoterapi ile Cilt Yenileme Nasıl Yapılır
Mezoterapi, cilt ve saç problemlerinden ağrı ve bölgesel yağlanma sorununa kadar birçok alanda kullanılan etkili bir tedavi yöntemidir. Özellikle cilt gençleştirme ve yenileme amacıyla uygulanan bu yöntem, vitamin mineral ve hyaluronik asit gibi maddelerin cilde doğrudan özel iğne ile enjekte edilmesini içerir. Mezoterapi uygulamaları öncesinde hasta konforunu artırmak için lokal anestezi yapılabilmektedir.
Mezoterapinin türü ve uygulamada kullanılacak içerikler, kişinin ihtiyaçlarına ve problemlerine göre değişmektedir.
Mezoterapi uygulaması nedir? Nasıl uygulanır?
Mezoterapi uygulaması, belirli ilaçların veya diğer özel maddelerin cilde enjekte edilmesiyle gerçekleştirilen bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi, cilt problemlerini, ağrıları veya belirli sağlık durumlarını tedavi etmek veya hafifletmek amacıyla uygulanır.
Mezoterapi çeşitli içeriklerin doğrudan sorunlu bölgeye enjekte edilmesi yoluyla hızlı bir şekilde etki gösterir. Mezoterapide kullanılan içerikler genellikle çeşitli vitamin , mineral , amino asit, enzimler ve diğer biyoaktif maddelerden oluşmaktadır.
Biyolojik serum uygulaması da mezoterapi kapsamına girmektedir. Bu yöntemde hastanın kendi kanından elde edilen T.bosit yönünden zengin Plaz.Ma. işlemden geçirilerek yeniden hastaya enjekte edilir.
Mezoterapi uygulaması cildin yeniden yapılanmasını destekleyerek daha genç ve canlı bir cilt görünümü elde edilmesine yardımcı olabilmektedir. Cilt altında kolajen üretimini teşvik ederek, cildin sıkılığını ve elastikiyetini destekleyebilir. Ayrıca antioksidan özelliklere sahip içerikler sayesinde, hücrelere zarar veren serbest radikallerin etkisiz hale getirilmesine yardımcı olur; bu da cildin genel sağlığına katkı koyabilir.
Mezoterapide enjeksiyonlar, lokal olarak hedeflenen bölgelere yapıldığından, kan dolaşımı üzerinde etkisi sınırlıdır. Ancak, kullanılan içeriklerin de etkisiyle uygulandığı bölgelerde kan dolaşımını dolaylı olarak artırabilir. Mikrodolaşımı artırarak, o bölgedeki hücrelere daha fazla oksijen ve besin maddesi ulaşmasını destekleyebilir.
Mezoterapi uygulama çeşitleri nelerdir?
Mezoterapi, kişinin ihtiyaçlarına, tedavi amacına ve uygulama yapılacak bölgeye bağlı olarak değişebilir.
Mezoterapi çeşitleri şöyle sıralanabilir:
- Yüz mezoterapisi: Yüz mezoterapisi, anti aging yani gençleştirme amacıyla göz çevresi de dahil olmak üzere yüz bölgesine uygulanan bir mezoterapi türüdür. Bu tedavide yaşlanma belirtilerini azaltmak, kırışıklıkları gidermek, cildin elastikiyetini artırmak ve genel olarak daha taze bir görünüm elde etmek amacıyla cilde belirli vitaminler, mineraller, amino asitler ve diğer biyoaktif maddeler enjekte edilir.
- Saç mezoterapisi : Saç mezoterapisi, saç foliküllerini güçlendirerek saç dökülmesini önlemek, saç büyümesini teşvik etmek ve saçların daha sağlıklıolması için uygulanan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavide saç köklerine doğrudan vitaminler, mineraller, amino asitler ve diğer besleyici maddeler enjekte edilmektedir.
- Vücut mezoterapisi : Vücut mezoterapisi, derialtına belirli vitaminler, mineraller, amino asitler ve diğer biyoaktif maddelerin enjekte edilmesiyle gerçekleştirilir. Vücut mezoterapisinin uygulandığı bölgede cilt dokusunda iyileşme, selülit görünümünün azalması, yağ yakımının artması veya genel vücut konturunun düzelmesi gibi etkiler görülebilir.
- Ağrı mezoterapisi: Ağrı mezoterapisi, lokal ağrıların hafifletilmesini ve ayrıca iltihaplanmanın azaltılması veya kas spazmlarının rahatlatılması amacıyla gerçekleştirilir. Ağrılı bölgeye, ağrının şiddetine ve nedenine göre belirlenen ilaçların enjekte edilmesini içermektedir.
- İğnesiz mezoterapi : Geleneksel uygulamalarda kullanılan mezoterapi iğnesiyerine, cilt üzerine düşük seviyede elektrik akımı verilir. İğnesiz mezoterapi tedavisinde ultrason, radyofrekans gibi cihazlar yardımıyla aktif maddeler cilde iletilmektedir. Bu yöntem, özellikle iğne korkusunu veya hafif rahatsızlık hissini azaltmaya yöneliktir.
Mezoterapi uygulaması kalıcı mıdır?
Mezoterapi uygulama amacına, kullanılan maddelere ve kişinin vücut tepkisine bağlı olarak farklı etkiler sunabilir. Genellikle birden çok seans halinde uygulanır ve tedavinin kalıcılığı kişiden kişiye değişebilir. Mezoterapinin kalıcılığı, kişinin cilt yapısı, yaşam tarzı alışkanlıkları ve genel cilt bakımı ile de ilişkilidir. Tedavi sonrasında, uygun cilt bakım ürünlerini kullanmak ve gerekirse takip seanslarına devam etmek, etkinin uzun süreli olmasını sağlayabilmektedir.
Mezoterapi uygulaması kimlere uygulanır?
- Mezoterapi uygulaması etkili bir cilt gençleştirme yöntemidir. Bu özelliği ile kırışıklık, sarkma gibi problemleri olanlara yapılabilir.
- Saç dökülmesi veya saçlarında zayıflama, cansızlık sorunları olanlar mezoterapiden faydalanabilir.
- Kas ve eklem ağrılarından şikayetçi olan kişilere uygulanabilir.
- Yara izlerini azaltmak veya iyileştirmek isteyenler mezoterapiden fayda görebilir.
- Mezoterapi akne tedavisi kapsamında uygulanabilmektedir.
- Kilo kontrolü ve zayıflama ihtiyacı duyanlar için de alternatif bir yöntem olan mezoterapi yağ yakımını teşvik eder, selülit tedavisindede etkili sonuçlar verebilir.
Genç Bir Görünüm İçin Kırışıklık Tedavi Yöntemleri
Yaşlanma her canlı için doğal bir süreçtir ve yaşlanmanın en büyük işaretlerinden biri de ciltte meydana gelen değişimlerdir. Yaş ilerledikçe, cildin esnekliği ve kolajen üretimi azalır. Bunun bir sonucu olarak cilt daha ince hale gelir ve mimik kırışıklıkları yerini kalıcı çizgilere bırakır; sarkma, matlaşma gibi problemler ortaya çıkar. Bunun yanı sıra genetik faktörler, yaşam alışkanlıkları, güneş ışınlarına maruz kalma, sağlıksız beslenme, aşırı mimik hareketleri gibi etkenler de cildin olduğundan yaşlı görünmesine yol açabilir. Yaşlanma etkilerinin tamamen giderilmesi her ne kadar mümkün olmasa da, günümüzde ameliyatsız estetik uygulamalar sayesinde cilt kırışıklıkları başta olmak üzere birçok sorun büyük ölçüde iyileştirilebilmektedir. Kırışıklık tedavisi mezoterapi , dolgu, lazer , radyofrekans gibi farklı yöntemleri içermektedir.
Kırışıklık tedavisi nedir?
Kırışıklık tedavisi cildin olduğundan daha genç görünmesi ve esnekliğini geri kazanması; çizgilerin ve kırışıklıkların azaltılması veya önlenmesi için yapılan çeşitli yöntemleri içerir. Kırışıklık tedavisi yöntemleri yaşlanma belirtilerini azaltmaya, cildi sıkılaştırmaya ve daha pürüzsüz hale getirmeye odaklanmaktadır.
Kırışıklık tedavisi ameliyatlı veya ameliyatsız yöntemlerle sağlanabilir. Özellikle medikal kozmetik alanındaki gelişmelere paralel olarak günümüzde bıçak altına yatmadan ameliyatsız işlemlerle kırışıklıklarda gözle görülür iyileşme sağlanabilmektedir.
Kırışıklık tedavisi alın , kaş arası, göz altı, kaz ayakları, yanak gibi yüz bölgelerine; boyun ve dekolte bölgelerine; el, kol, bacak gibi vücut bölgelerine uygulanmaktadır.
Kırışıklık tedavi çeşitleri nelerdir?
Kırışıklık ve sarkma tedavisi için birçok farklı yöntem mevcuttur. Bu yöntemler arasından hangisinin tercih edileceği kişinin cilt yapısına ve problemlerine göre değerlendirilmektedir.
Günümüzde en yaygın uygulanan kişiye özel kırışıklık tedavileri şöyle sıralanabilir:
- Dolgu Uygulamaları
- Yüz Mezoterapisi
- Fraksiyonel Radyofrekans
- BBL Forever Young
- Scarlet S
- Fraksiyonel Lazer
- Örümcek Ağı ile Kırışıklık Tedavisi
Kırışıklık tedavisi nasıl uygulanır?
Kırışıklık tedavisinin uygulama şekli seçilen tedavi yöntemine göre değişmektedir. Çoğu uygulamada lokal anestezik kullanılarak hasta konforu artırılmaktadır.
- Dolgu uygulamaları : Kırışıklıkları ve yüzdeki volüm kaybını düzeltmeyi amaçlayan işlemlerdir. Dolgu işleminde, hyaluronik asit, kalsiyum hidroksiapatit, poli-L-laktik asit veya diğer dolgu maddeleri kırışıklıkların olduğu noktalar hedeflenerek cilt altına ince iğnelerle enjekte edilir.
- Yüz mezoterapisi : Cilde genç bir görünümkazandırılması ve çeşitli cilt sorunlarının tedavi edilmesi amacıyla uygulanır. Yüz mezoterapisi, mikro enjeksiyon yöntemiyle cildin alt tabakalarına doğrudan vitaminler, mineraller, amino asitler ve diğer besleyici maddelerin verilmesiyle gerçekleştirilir. Yüz mezoterapisi ciltte yeniden yapılanmayı teşvik eder.
- Örümcek ağı tedavisi : Yüzdeki kırışıklık, çizgiler ve sarkma problemlerinin iyileştirilmesinde örümcek ağı tedavisi kullanılmaktadır. Örümcek ağı tedavisi, göz çevresi de dahil olmak üzere yüzbölgesine uygulanabilir. İşlemde deri altına ince iğneler yardımıyla örümcek ağını andıran bir şekilde medikal ipler yerleştirilir. Örümcek ağı tedavisi hem lifting etkisi yaratır hem de kırışıklık ve sarkma görünümünü iyileştirir.
- Fraksiyonel Radyofrekans : Fraksiyonel radyofrekans (FRF), cilt gençleştirmealanında kullanılan etkin bir yöntemdir. Bu tedavi, radyofrekans enerjisinin mikro iğneler aracılığıyla cilde uygulanmasıyla gerçekleştirilir. Fraksiyonel radyofrekans, cildin derin katmanlarına ulaşarak burada kolajen üretimini artırır ve cildin sıkılaşmasına yardımcı olur.
- BBL Forever Young : BBL (BroadBand Light), geniş bir ışık spektrumunu kullanarak cilt sorunlarını tedavi edebilen bir lazer sistemidir. Forever Young ise, bu teknolojinin yaşlanma karşıtı özellikleri üzerine odaklanır. BBL Forever Young tedavisi, genellikle yüz, boyun, dekolte ve eller gibi bölgelerdeki kırışıklıkları, cilt tonu ve dokusunu iyileştirmeyi amaçlar. İşlem, cildin alt katmanlarına enerji vererek kolajen üretimini artırır ve cildin yeniden yapılanmasını destekler.
- Scarlet S : Mikro iğneleme ve radyofrekans teknolojisinin bir kombinasyonunu kullanan bu tedavi, cilt yüzeyine çok sayıda ince iğnenin kontrollü bir şekilde yerleştirilmesini ve ardından bu iğnelerin radyofrekans enerjisi ile ısıtılmasını içerir. Scarlet S, kollajen üretimini artırarak cildin sıkılaşmasını ve gençleşmesini hedefler.
- Fraksiyonel Lazer: Fraksiyonel lazer, kırışıklık tedavisinde yaygın olarak tercih edilen bir anti aging uygulamasıdır. Bu yöntem, lazer ışığının mikroskobik ışık hüzmeleri halinde cilde uygulanmasıyla gerçekleşir. Lazer ışığının ciltte oluşturduğu mikroskobik delikler, cildin alt katmanlarında mikro travmalara neden olur ve cildin iyileşme sürecini başlatır. Fraksiyonel lazer, belirli bölgeleri hedef alarak kolajen üretimini artırır ve cildin yeniden yapılanmasında rol oynar.
Kırışıklık tedavisi kalıcı mıdır?
Kırışıklık tedavilerinin kalıcılığı ve etki süresi, sadece kullanılan yönteme değil kişinin cilt tipine, yaşına, genetik faktörlere, yaşam tarzına ve tedavinin uygulandığı bölgeye bağlı olarak değişebilir.
Ameliyatsız kırışıklık tedavileri kalıcı değildir; birkaç aydan 1-2 yıl veya daha uzun süreye kadar etkileri devam edebilir. Dolgu , yüz mezoterapisi, fraksiyonel radyofrekans gibi işlemlerin etki süresi düzenli uygulamalarla uzatılabilmektedir.
Kırışıklık tedavisi kimlere uygulanır
Kırışıklık tedavisi yaşlanma belirtileri gösteren, erken yaşlanma etkilerinden korunmak isteyen, yaşlanma etkilerinin azaltılmasını arzu eden tüm yetişkin bireylere uygulanabilir.
- Cildinde ince çizgiler, mimik çizgileri, derin kırışıklıklar, sarkma, nemve elastikiyet kaybı problemleri olanlar,
- Uzun süreli güneş maruziyeti nedeniyle ciltte lekesorunu yaşayanlar,
- Cilt tonu düzensizliği olanlar,
- Kolajen ve elastin kaybı yaşayanlar
- Genetik olarak cildi kırışma eğilimde olan kişiler kırışıklık tedavilerinden faydalanabilirler.
Ciltte Doğal Işıltı: Işık Dolgusu Nedir?
Göz çevresi kişinin yüz güzelliğini yansıtan en önemli odak noktalarından biridir. Bu bölgedeki çöküklükler, torbalanmalar, kırışıklıklar, morluk ve koyu halkalar ise kişiyi olduğundan yaşlı ve yorgun gösterebilir. Yaşam alışkanlıklarından strese, genetik faktörlerden yaşlanmaya kadar birçok nedenle göz çevresi zamanla eski ışıltısını ve canlılığını yitirebilir. Bu problemlerin çözümünde günümüzde kullanılan en etkili yöntemlerin başında ışık dolgusu gelmektedir.
Göz altı ışık dolgusu tedavisi sayesinde göz altı çukurluklarının azaltılması, halkaların giderilmesi, ince kırışıklık ve çizgilerin yok edilmesi, torba görünümünün hafifletilmesi sağlanarak kişinin eskisinden daha aydınlık, ışıltılı, pürüzsüz ve canlı bir göz çevresine kavuşması mümkün olmaktadır.
Işık dolgusu nedir?
Göz altı ışık dolgusu, daha çok göz altı bölgesindeki koyu halka ve çukurların görünümünü azaltmak amacıyla yapılan gençleştirme uygulamasıdır. Bu işlem, hyaluronik asit başta olmak üzere çeşitli dolgu maddelerinin kullanılmasıyla gerçekleştirilir. Hyaluronik asit, ciltte doğal olarak bulunan bir maddedir ve en önemli özelliği cildi nemlendirmesidir. Göz altı ışık dolgusunun içeriğinde bulunan vitamin, antioksidan ve amino asitler de hem hücre yenilenmesini destekler hem de cilde nem kazandırır.
Göz altı işık dolgusu, göz altı bölgesindeki deriye enjekte edilen dolgu maddesi sayesinde ciltteki boşlukları doldurarak daha ışıltılı, dinlenmiş ve genç bir görünüm sağlamayı amaçlar. Ayrıca, bu işlemle göz altındaki koyu halkaların görünümü önemli ölçüde giderilmiş olur.
Göz altı ışık dolgusu dermatologlar veya estetik alanında uzman doktorlar tarafından uygulanır.
Işık dolgusu kalıcı mıdır?
Göz altı ışık dolgusunda kullanılan dolgu maddeleri vücut tarafından zamanla emilir ve çözülür. Bu nedenle, göz altı işık dolgusu kalıcı bir uygulama değildir. İşlem sonuçlarının süresi, kullanılan dolgu maddesi, uygulama tekniği, bireyin cilt yapısı ve yaşına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Etki süresi 9 ila 12 ay arasında değişmekte; bazı kişilerde bu süre daha uzun veya kısa olabilmektedir. Işık dolgusu düzenli yapıldığında kalıcılık süresi de uzamaktadır.
Işık dolgusu kimlere uygulanır?
Yaşlanma, ciltte elastikiyet kaybı, genetik faktörler, stres, uykusuzluk, zararlı yaşam alışkanlıkları gibi nedenlerle göz altı bölgesinde estetik problemler yaşayan 18 yaşından büyük yetişkinlere göz altı işık dolgusu uygulanabilir.
Göz altı dolgusu:
- Göz altı çukurluklarından şikayetçi olanlara,
- Göz altı morluklarıve koyu halka problemi yaşayanlara,
- Hafif seviyedeki göz altı torbalarıiçin çözüm arayanlara,
- Göz altında ince kırışıklıklar olanlara,
- Göz altı ve çevresinin genel görünümünü iyileştirmek isteyenlere uygulanabilir.
Ancak, herkes için göz altı ışık dolgusu uygun olmayabilir. Hamilelik, emzirme dönemi, belirli sağlık sorunları veya alerjik reaksiyon riski gibi durumlarda göz altı dolgusu önerilmemektedir.
Işık dolgusu nasıl yapılır?
Işık dolgusu işleminin ilk adımı ön değerlendirmedir. Bu süreçte cildin yapısı, problemleri ve bu problemlerin seviyesi belirlenir. Kişinin genel sağlık durumu ve alerjik reaksiyon geçmişi de göz önünde bulundurularak uygun kişilere ışık dolgusu yapılır.
Işık dolgusu göz yaşı oluğu adı verilen ve alt göz kapağı ile yanak arasında kalan bölgede deri altına ince iğne ile enjekte edilerek uygulanır.
İşlem öncesinde lokal anestezi uygulanarak, hastanın herhangi bir rahatsızlık hissetmemesi sağlanır.
Göz altı bölgesine genellikle hyaluronik asit içeren dolgu maddesi, ince bir iğne aracılığıyla enjekte edilir. Dolgu maddesi, göz altındaki boşlukları doldurarak cildi destekler; daha genç ve taze bir görünüm sağlar. Cilt doğal ışıltısına kavuşur.
İşık dolgusu sonrası evde yapılması gereken bazı bakım talimatları da bulunmaktadır. İşlem bölgesine masaj yapılması veya ovulması sakıncalıdır. İşlem sonrası ilk gün bölge yıkanmamalıdır ve aşırı sıcak ortamlardan da kaçınılmalıdır. İlk birkaç gün hafif şişlik veya kızarıklık görülebilir ancak bu genellikle kısa süre içinde düzelir. Böyle bir durumda doktor tarafından soğuk uygulama önerilebilir.
Güneş Lekeleri İçin Etkili Cilt Tedavisi
Güneş lekeleri, cildin ultraviyole (UV) ışınlara maruz kalmasının bir sonucu olarak oluşan renk değişiklikleridir. Yaz aylarında artma eğilimi gösteren güneş lekeleri yüz ve eller başta olmak üzere açıkta kalan vücut bölgelerini etkiler.
Özellikle yüzde ortaya çıkan güneş lekeleri birçok kişide estetik kaygılara neden olabilmektedir. Uygun tedavilerle güneş lekelerinin yok edilmesi ise mümkün olmaktadır. Peeling temelli cilt bakım uygulamaları ve lazer tedavileri güneş lekelerinin giderilmesinde etkilidir.
Güneş lekeleri nedir?
Güneş lekeleri, genellikle yüz, eller, omuzlar, kollar ve alın gibi güneşe maruz kalan bölgelerde oluşan; cildin kendi renginden daha koyu ve genellikle kahverengi tonlardaki lekelerdir. Güneş lekelerinin birincil nedeni cildin uzun süreli ve düzenli olarak ultraviyole (UV) ışınlarına maruz kalmasıdır. Bu durum deride melanin adlı pigmentin aşırı üretilmesine neden olabilir. Bu pigment ciltte kümelendiğinde güneş lekeleri ortaya çıkar.
Güneş lekelerinden korunmak için özellikle yaz aylarında güneşe çıkmadan önce geniş spektrumlu, yüksek faktörlü bir güneş koruyucu kullanmak, güneşten koruyucu giysiler giymek ve özellikle güneşin en şiddetli olduğu saatlerde öğlen saatlerinde doğrudan güneş ışığına maruz kalmamak önemlidir.
Güneş lekeleri nasıl olur?
Güneş her ne kadar yaşam kaynağımız olsa da güneş ışınlarına doğrudan ve uzun süreli maruz kalmak cilt lekesi ile birlikte deri kanseri gibi ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.
Ultraviyole (UV) ışınları, güneşten gelen en zararlı ışınlardır. Bu ışınlar, cildin epidermis tabakasına nüfuz eder. Cildimiz, UV ışınlarına maruz kaldığında koruma mekanizması olarak melanin adlı pigmenti üretir. UV ışığına maruz kalındıkça cilt daha fazla melanin üretir, bu da cildin koyulaşmasına (bronzlaşma) neden olur. Ancak, bazen melanin ciltte eşit dağılmaz ve belirli bölgelerde kümelenir. Bu kümelenme, ciltte güneş lekeleri olarak adlandırılan koyu renkli lekelere yol açar.
Güneş maruziyeti dışında bazı faktörler de leke oluşumunu tetikleyebilmektedir. Bu faktörlerin başında yaşlanma gelir. Zamanla, cildin UV ışınlarına karşı doğal koruma mekanizmalarını zayıflar. Bu da yaşla birlikte güneş lekelerinin oluşma riskinin artmasına neden olabilir. Bunun yanı sıra genetik faktörler ve cilt tipi de lekeler üzerinde etkilidir. Bazı insanların genetik olarak güneş lekelerine yatkın olduğu düşünülmektedir. Ayrıca açık tenli ve açık renkli saçlara sahip olanlar güneş lekelerine daha yatkın olabilir.
Güneş lekeleri nasıl tedavi edilir?
Güneş lekelerini yok etmek veya görünümünü azaltmak için çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Kişiye en uygun, doğru tedavinin belirlenmesi için bir dermatoloji uzmanına başvurulması önerilmektedir.
Güneş lekeleri için yaygın tedavi yöntemleri şunlardır:
- Topikal Kremler:Hidrokinon, retinoidler, kojik asit, azeleik asit içeren kremler, melanin üretiminin yavaşlatılmasına ve lekeleri aydınlatmaya yardımcı olabilir.
- Kimyasal Peeling: Bu yöntem, ciltteki üst tabakayı soyarak yeni, daha parlak bir cilt tabakasının ortaya çıkmasını teşvik eder.
- Mikrodermabrazyon:Bu yöntemde, ölü cilt hücrelerini soyarak daha taze bir cilt tabakasının ortaya çıkmasına yardımcı olan ince kristallerle cilt yüzeyi zımparalanır.
- Lazer Tedavisi:Lazer, ciltteki melanin pigmentini hedef alarak güneş lekelerini aydınlatmaya yardımcı olabilir.
- Yoğun Atımlı Işık(IPL) Terapisi: IPL, ciltteki renk değişikliklerini hedef alarak güneş lekelerini azaltmaya yardımcı olabilir.
- Kriyoterapi: Bu yöntemde, sıvı azot kullanılarak güneş lekeleri dondurulur, bu da lekenin soyulmasını ve yeni, sağlıklı cilt hücrelerinin oluşmasını teşvik eder.
Güneş lekeleri tedavisi kalıcı mıdır?
Güneş lekesi tedavilerinin etkisi kişinin cilt tipine, genetik faktörlere, yaşına ve lekelerin koyuluğuna göre değişebilmektedir. Ancak uygun tedavilerle güneş lekelerinin tamamen yok edilmesi mümkündür. Tedavi sonrasında yeniden güneşe maruziyet durumda ise yeni cilt lekeleri ortaya çıkabilir. Dolayısıyla tedavi etkisinin kalıcı olması için düzenli güneş koruyucu kullanmak ve diğer bakım önlemlerini uygulamak önem taşımaktadır.
Ameliyatsız Karın Germe Yöntemleri Nelerdir
Karın bölgesinde yağlanma birçok insanın yaşadığı; özellikle orta yaş ve sonrasında daha belirgin hale gelen bir durumdur. Kadınların en yaygın estetik şikayetleri arasında bulunan karın yağlanması problemi çeşitli yöntemlerle çözülebilmektedir. Düzenli egzersiz, diyetisyen kontrolünde uygulanan beslenme programları, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesi gibi çözümlerin etkili olmadığı durumlarda ise ameliyatlı ve ameliyatsız karın germe yöntemleri devreye girmektedir.
Günümüzde gelişen teknolojinin de yardımıyla ameliyatsız karın germe yöntemleri, bıçak altına yatmadan karın yağlarından kurtulmayı mümkün hale getirmektedir.
Karında yağlanma neden olur?
Kilo alımına bağlı olarak karında iki şekilde yağ birikimi olur: Subkutan (deri altı) yağ ve viseral (iç organları çevreleyen) yağ. Her iki durum da kişinin genel sağlığını olumsuz etkilerken, özellikle kadınlar için estetik kaygıları beraberinde getirebilir. Karında yağlanmanın birçok farklı nedeni vardır. Sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite eksikliği, genetik yatkınlık, yaş, hamilelik süreci, alkol tüketimi, stres, uyku bozuklukları, çeşitli hastalıklar karın yağlanmasına yol açabilmektedir.
Ameliyatsız karın germe nedir?
Ameliyatsız karın germe; cerrahi bir müdahale gerektirmeden karında biriken fazla yağların yok edilmesini, karın bölgesinin daha sıkı ve düzgün görünmesini sağlayan estetik uygulamalardır. Ameliyatsız liposuction olarak da tanımlanan bu tür işlemler, genellikle minimal invaziv teknikler veya enerji bazlı cihazlar kullanılarak gerçekleştirilir.
En yaygın kullanılan ameliyatsız karın germe yöntemlerinin başında lazer tedavileri gelir. Lazer dışında ultrason, radyofrekans, plazma gibi enerjileri kullanan yöntemler de sıkı bir karın elde edilmesine yardımcı olmaktadır. Lazer, radyofrekans tedavileri aynı zamanda ciltte çatlak görünümünün azaltılmasını da sağlayabilmektedir.
Ameliyatsız karın germe kalıcı mıdır?
Karın bölgesinde yağ yakımı, sıkılaşma ve düzleşme sağlayan ameliyatsız işlemlerin ardından hastalarda hızlı bir iyileşme görülür. Ameliyatsız karın germe belli bir süre içinde etkisini göstermektedir. Uygulamaların sonunda elde edilen düz ve sıkı karın görünümünün korunması ise kişinin doğru beslenme, egzersiz, alkolden uzak durmak gibi sağlıklı alışkanlıkları benimsemesi ile mümkündür.
Ameliyatsız karın germe kimlere yapılır?
Ameliyatsız karın germe işlemi bölgesel yağlanma sorunu yaşayan sağlıklı her yetişkine uygulanabilir.
- Karın bölgesinde yağ birikimi, sarkmave sıkılık kaybı olan kişiler,
- Orta yaş ve üzeri cilt elastikiyetini kaybetmiş kişiler,
- Karın bölgesinde doğum sonrası fazlalık, sarkma, şekil bozukluğu problemleri oluşan kadınlar,
- Diyet programlarına ve düzenli egzersize rağmen karındaki fazla yağlarından kurtulamayanlar,
- Cerrahi müdahale istemeyen kişiler ameliyatsız karın germe işlemleri için uygundur.
Ameliyatsız karın germe nasıl yapılır?
Ameliyatsız karın germe yöntemleri, bölgesel incelme ve sıkılaşma etkisi sunan özel cihazlar kullanılarak gerçekleştirir. İnvaziv olmayan bu işlemler hasta açısından konforludur.
- Lazer Tedavileri: Lazer liposuction işlemiyle yağ hücreleri küçültülebilmektedir. Cilt altına gönderilen lazer enerjisi, kolajenve elastinin yeniden yapılandırılmasını teşvik eder; bu da cildin daha sıkı ve elastik hale gelmesine yardımcı olabilir.
- Radyofrekans (RF): Radyofrekans enerjisi, kolajen üretimini artırmak için deriye uygulanır. Bu işlem, cildin sıkılaşmasına ve gençleşmesine yardımcı olabilir.
- Ultrason: Yüksek yoğunluklu odaklanmış ultrason enerjisi, yağ hücrelerini hedef alarak yok ederken aynı zamanda sıkılaştırmaetkisi de gösterebilir.
- Soğuk Lipoliz (CoolSculpting): Bu yöntemde özel cihazla yağ hücreleri dondurularak yok edilir. Bu işlem esas olarak yağ hücrelerini azaltmaya odaklıdır ve doğrudan cilt sıkılaştırma etkisi minimaldir.
- Plazma Pen: Bu cihaz, cilt yüzeyine plazma enerjisi uygulayarak cildin sıkılaşmasını teşvik eder.
- Emsculpt: Özellikle karın ve kalça bölgeleri için kullanılan popüler bir vücutşekillendirme yöntemidir. Emsculpt, yüksek yoğunluklu odaklanmış elektromanyetik (HIFEM) enerji kullanarak kasları uyararır; hem kas yapısını artırmayı hem de bölgesel yağları azaltmayı amaçlayan non-invaziv bir estetik tedavi yöntemidir.