Dudak Dolgusu Çeşitleri
Dudaklar, yüzümüzde estetik açıdan en çok göze çarpan kısımdır. Dolgun ve şekilli dudaklar çekici ve hoş bir etki bırakır. Ancak dudaklarda, genetik, zamanla şekilde bozulmalar, incelme gibi durumlar kişinin kendisini iyi hissetmesine neden olabilmektedir. Günümüzde dudak dolgusu çeşitleri ile istenilen şekilde doğal görünümlü dudaklara sahip olmak mümkün.
Dudak Dolgusu Nedir Nasıl Yapılır?
Dudak dolgusu adından da anlaşılacağı gibi dudak bölgesine dolgu uygulama işlemidir. Daha dolgun dudaklara sahip olmak için yapılan bu işlem ameliyatsız olarak yapılmaktadır.
Dudak bölgesi hassas olduğu için ağrı, acıyı önlemek adına anestezik krem sürülür. Ardından ince uçlu iğne yardımıyla dudağa dolgu maddesi enjekte edilir. Dudak dolgusu uygulaması ortalama 10-15 dk. sürebilmektedir.
Dudak Dolgusu Çeşitleri Nelerdir?
Dudak dolgusu çeşitleri kullanılan malzemeye ve dudağın alacağı şekle göre değişebilmektedir. Dolgu maddesinde son yıllarda cilde zarar vermeyen, yabancı madde içermeyen, vücutta doğal olarak bulunan maddeler tercih edilmektedir.
Dudak dolgusu kişinin isteğine ve dudak yapısına göre değişebilmektedir.
Dudak dolgusu çeşitleri şunlardır:
Afrodit Dudak Dolgusu
Güzellik tanrıçası Afrodit’ ten alan dudak dolgusunda estetik ve dolgun dudaklar elde edilmektedir. Kişinin yüz yapısına uygun olarak tasarlanan dolguda alt ve üst dudak birbirine simetrik olacak şekilde ölçülendirilir. Üst dudak üçte bir, alt dudak üçte iki oranında dolgunlaştırılır. Dudak kenarlarına doğru orantılı olarak incelen Afrodit dolguda dudak gövdesi dolgundur. Üst dudağın merkezinde bulunan yayın kıvrımı daha belirgindir. Üst dudağın konturu dışa doğru hafif taşma yapacak şekilde tasarlanır. Dudaklar pürüzsüz ve gergindir.
Hera Dudak Dolgusu
Evlilik tanrıçası olan Hera’ dan esinlenilen bu dolgu, altın oran ve kişinin yüz yapısı doğrultusunda yapılır. Üst dudağa üçte bir oranında, alt dudağa ise üçte iki oranında ve birbiriyle simetrik olacak şekilde dolgu işlemi yapılır. Üst dudağın kıvrımı daha belirginleşirken alt dudak daha dolgun bir görünüme kavuşur.
Eros
Aşk tanrısı Eros’un ilham kaynağı olduğu bu dolguda Eros yayı olarak adlandırılan üst dudağın üzerinde olan çizginin belirginleştirilmesi amaçlanır. Bu yay dolgu ile daha belirgin bir kıvrıma sahip olurken dışa doğru kıvrılır.
Venüs Dudak Dolgusu
Venüs dudak dolgusunda amaç alt ve üst dudağın simetrik bir şekilde dolgunlaştırılmasıdır. Üst dudağın kıvrımı daha belirgin hale gelirken alt dudak daha etli bir görünüme kavuşur. Afrodit ve Hera dolgularına göre daha doğal ve sade bir görünüm sağlar.
Tüm dudak çeşitlerinde;
- Kişinin yüz yapısı,
- Altın oran hesaplaması dikkate alınmaktadır.
Bu şekilde yüz ile uyumlu, daha doğal ve hoş görünen dudaklara sahip olabilmek mümkündür.
Juvederm Dudak Dolgusu Hangisi?
Juvederm dudak dolgusu dudak dolgu maddeleri içerisinde kullanılan güvenilir maddelerden biridir.
Hyaluronik asit bazlı bir dolgu maddesi olan juvederm jel kıvamındadır. Yüzde yaşlanma etkilerini gidermek için kullanılan Juvederm dudak bölgesinde başarılı sonuçlar verebilmektedir. Yüzde uygulama yapılan bölgeye göre değişiklik gösterebilir. Juvederm dolgu dudaklarda genellikle Juvederm Ultra ve Juvederm Volbella kullanılmaktadır.
Juvederm Dudak Dolgusu Ne Kadar Kalıcı?
Juvederm dudak dolgusu kalıcı değildir. Kalıcılığı ise kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilmekle birlikte ortalama 1 yıla kadar etkili olabilmektedir.
Dudak Dolgusu Kontrolünde Ne Yapılır?
Dudak dolgusu sonrası işlemin sonucun netleşmesi için ortalama 1 ay beklenir. 1 ay sonunda doktor kontrolüne gidilir.
Doktor kontrolünde dudağın;
- Herhangi bir bölümünde topaklanma,
- Simetrik görünümde sahip,
- Herhangi bir kısmın ek dolguya ihtiyacı olup olmadığına bakılmaktadır.
Kontrol sırasında rötuş ya da düzeltme ihtiyacı olması halinde gerekli düzeltmeler yapılmaktadır. Böylece oluşabilecek problemler de önlenerek istenilen dudak görünümünün elde edilmesi sağlanabilmektedir.
Heraderma Kliniğinde kişinin yüz yapınıza ve ihtiyacınıza uygun dudak dolgusu yapılmaktadır.
Kalıcı Makyaj Nedir?
Makyaj estetik açıdan hoş görünmek ve yüzdeki vurguyu artırmak için yüzyıllardır kullanılan bir yöntemdir. Geçmişten günümüze gelişerek değişime uğrayan makyajda son yıllarda en çok tercih edilen tekniklerden biri kalıcı makyaj uygulamasıdır. Birçok kadının tercihi olan kalıcı makyaj nedir?
Kalıcı Makyaj Nelerdir?
Kalıcı makyaj nedir sorusunun cevabı olarak; kalıcı makyaj tekniği, doğal mineral ve renklerin deri altına işlenmesidir. Mikro pigment uygulamasında tek kullanımlık iğneler kullanılarak uygulama yapılır. Deri altına enjekte edilen renkler tamamen doğal, katkısız ve kokusuz maddelerdir.
Kalıcı makyaj uygulaması iki şekilde yapılmaktadır:
Micropigmentasyon: Bu teknik kalıcı makyaj uygulamasında ilk uygulanan tekniktir. Dövme makinasına benzeyen bir cihazla yapılmaktadır. Ucunda bulunan iğneler ile seçilen renkler deri altındaki dokulara işlenmektedir.
Microblanding: Bu yöntemde ise cihaz yerine ucu iğneli özel bir kalem kullanılır. Bu kalem ile yine seçilen renkler bölgedeki deri altına işlenir.
İki yöntem de isteğe ve bölgeye bağlı olarak uygulanmaktadır.
Kalıcı makyaj uygulaması göz, dudak ve kaş bölgesine uygulanmaktadır.
Kalıcı Kaş Makyajı
Kaşlarımızı yüz ifademizde çok etkili kısımlardır. Bu nedenle kaşların düzgün bir şekilde olması önemlidir. Kaşların eğim durumu, seyrek olması ya da istenilen şekli doğal yollarla verilememesi gibi durumlarda kalıcı kaş makyajı bu problemleri çözebilmektedir.
Kalıcı kaş uygulamasında kişinin istediği kaş şekli oluşturulur. Ardından yapılacak tekniğe göre işlem gerçekleştirilir.
Kaş uygulamasında;
- Kaş kontürü: Kaş istenilen şekilde çizilir. Ardından cihaz ile boşluklar doldurulur. Kalıcılık süresi genellikle 3 ila 5 yıldır.
- Microblanding: Kaş istenilen şekilde ölçülendirilerek çizilir. Sonrasında ince uçlu kalem ile doldurulacak kısımlara ince kesikler atılır. Bir taraftan da atılan kesikler boyanır. Kıllar tek tek çizildiği için doğal kaş görünümü elde edilebilmektedir. Kalıcılığı 3-8 ay arasında değişebilmektedir.
Kalıcı Dudak Makyajı
Dudakları daha ön plana çıkarmak, şekil vermek ya da dudağın zamanla kaybolan şeklini tekrar geri getirebilmek için kullanılır. Dudak makyajında doldurma işlemi yapılmaz. Çünkü dudak sürekli nemli olduğu için doldurma işlemi çok kalıcı olamamaktadır. Bu nedenle dudağa sadece dudak kontürü uygulanır. Dudağın kendi rengine yakın bir renkle yapılan bu işlemde doğal bir görünüme kavuşulabilmektedir. Uygulama sonrasında herhangi krem, ruj vb. 3 gün boyunca kullanılmaz. Bir hafta içerisinde de renk oturur ve dudak normal bir görünüme kavuşur.
Kalıcı Eyeliner Uygulaması
Makyajda, eyeliner göze şekil vermek için kullanılan en etkili üründür. Gözü daha büyük ya da küçük gösterebilen, çekik vb. şekil verebilen eyeliner gözde vurguyu artırabilmektedir. Kalıcılığı 2 yıla kadar süren eyeliner uygulamasında kişinin gözüne vurgu yapılır.
Kalıcı Makyaj Ne Kadar Dayanır?
Kalıcı makyajın dayanıklılık süresi kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilmektedir. Cilt yapısı, yaş, çevresel etkenler dayanıklılık süresine etki edebilmektedir. Örneğin esmer olan ciltlerde daha hızlı yenilenme olacağı için dayanıklılığı açık tenlilere göre daha kısa sürebilmektedir. Ayrıca uygulanan bölgeye göre de kalıcılık süresi değişebilmektedir. Bununla birlikte kullanılan teknikte kalıcılık süresini etkileyebilmektedir. Mikropigmentasyon, microblading tekniğine göre daha kalıcıdır.
Kalıcı Makyaj Kimlere Uygulanmaz?
Kalıcı makyaj uygulaması sağlıklı olan herkese güvenle uygulanabilen bir yöntemdir. Ancak bazı durumlarda yapılmaz ve yapılması tavsiye edilmez.
Kalıcı makyaj uygulaması;
- Hamilelere, emziren kadınlara,
- AIDS, HIV virüsü taşıyan kişilere,
- Uygulanacak bölgede açık yara, uçuk, mantar vb. problemleri olanlara,
- Belirli cilt ilaçlarını kullanan kişilere uygulanmaz.
Kanser hastalarında, kronik rahatsızlığı olan kişilerde ise doktor tavsiyesi alınması önerilmektedir.
Kalıcı makyaj zararlı mı?
Kalıcı makyaj uygulamaları temelde son derece güvenli bir uygulamadır. Ancak yapıldığı yer ve kullanılan malzeme bu durumu etkileyebilmektedir. Eğer tek kullanımlık malzeme kullanılmazsa çeşitli bulaşıcı hastalıkların geçmesine, enfeksiyona neden olabilmektedir. Bununla birlikte renkli maddelerin doğal ve katkısız olması gerekir. İçerik olarak cilde uygun olmayan maddeler ciddi alerjilere, kanser vb. risklere neden olabilmektedir.
Kalıcı makyaj uygulamasının steril ve hijyenik bir ortamda deneyimli bir uzman tarafından yapılması gerekir. Bu şekilde güvenli ve sağlıklı bir uygulamadır.
Hera Derma Kliğinde cildinize ve size uygun kalıcı makyaj uygulaması yapılmaktadır.
Sivilce İzleri Nasıl Yok Edilir?
Sivilce en sık karşılaşılan cilt problemleri arasındadır. Hem kendisi hem de ardında bıraktığı izler estetik açıdan rahatsız edici bir görüntü oluşturmaktadır. Sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmayı engelleyen sivilce izleri nasıl yok edilir?
Sivilce Nedir?
Derimizin altında yağ (sebum)üreten yağ bezleri bulunmaktadır. Özellikle yağlı ciltlerde aşırı yağ üretimi, ölü deri hücreleri, toz, kir vb. cilt gözeneklerinin tıkanmasına neden olabilmektedir. Bu durumda tıkanan gözeneklerde bakteri artışı meydana gelip iltihaplı sivilce (akne) oluşumuna yol açabilmektedir. Genellikle yüz bölgesinde; alın, çene, yanak, göğüs, sırt, omuz gibi vücutta birçok bölgede görülebilmektedir.
Bununla birlikte; hormonlar, kullanılan ilaçlar, güneşe aşırı maruz kalma, stres, sigara gibi zararlı alışkanlıklar, var olan sivilcelerin sıkılarak bakterilerin diğer kısımlara yayılması vb. nedenler de sivilce oluşumuna neden olabilmektedir.
Sivilce Neden İz Bırakır?
Sivilce temelde geçici bir cilt problemidir. Ancak bazı sivilce problemleri ciltte kalıcı hasara neden olarak iz bırakabilir. Akne oluşumunda hücreler tıkanarak iltihaplanır. İltihaplı sivilce kızarıp şişer. Şişmeye bağlı olarak cildin folikül duvarlarında yırtılmalara sebep olur. Yırtılmanın boyutu, sivilcenin boyutu ve şiddetine göre değişiklik gösterebilir.
Yırtılmaya bağlı olarak ciltte kolajen üretimi artar ve onarım başlar. Ciltte sivilce ve yarattığı tahribat iyileşse bile çok derin deformasyonlarda iyileşme süreci pürüzler kalabilir. Bu da sivilce izlerine neden olur. Özellikle cildin bir alt tabakası olan dermis tabakasının zarar görmesi sivilce izi riskini artırır.
Bununla birlikte;
- Ergenlik döneminde ortaya çıkan sivilcelerin tedavi edilememesi,
- Sürekli aynı yerde çıkan iltihaplı ve şiddetli sivilcelerin tedavi edilmemesi,
- Sivilcelerin sıkılması da izlerin oluşmasında başlıca nedenler arasındadır.
Sivilce Lekeleri Zamanla Geçer Mi?
Sivilce izleri oluşan aknenin şiddetine göre değişiklik gösterebilmektedir. Çoğunlukla kişi, sivilce sonrasında herhangi bir iz olmadan atlatabilmektedir. Oluşan sivilce izleri de zamanla basit krem, vb. yöntemler ile ya da kendiliğinden geçebilmektedir. Ancak bazı kişilerde akne sonrasında iz kalabilmektedir. Bu izler zamanla geçmez ve daha profesyonel tedavi yöntemlerinin uygulanması gerekir. Oluşan izin yapısına göre uygun tedavi yöntemi belirlenir.
Sivilce lekelerinin ortaya çıkma şekilleri şunlardır:
Erken akne izleri: Sivilcenin iyileşmesi sonucunda ortaya çıkan kırmızı veya kahverengi lekelenmelerdir. Ortalama 6-12 ay içerisinde geçer. Ancak 1 yıl içerisinde geçmezse kalıcı iz olarak tanımlanır.
Artan Doku Oluşumu Sonucu Ortaya Çıkan İzler
Sivilcenin onarılması ve iyileştirilmesi sürecinde aşırı kolajen artışı sonucu ortaya çıkar. Ciltte, yukarı doğru kabarık bir görüntü oluşturur.
Doku Kaybına Bağlı Ortaya Çıkan İzler
Deformasyona bağlı olarak doku kaybı meydana gelir. Bu da sivilcenin oluştuğu yerlerde çukur bir görüntüye neden olmaktadır. Çiçek hastalığında görülen izleri andırmaktadır.
Bunlarla birlikte sivilce izleri 3 gruba ayrılır.
Icepick
Adını buz kıracağından alan bu grupta, cilde buz kıracağı ile delinmiş gibi bir görünümde izler vardır. Dar ve kenarları keskin olan bu izler dermis ve yağ dokuya kadar ulaşan derinliktedir.
Boxcar:
Oval çukur şeklinde ya da keskin yuvarlak çukur şeklindedir. Daha üst tabakada ortaya çıkar ve Icepick kadar keskin değildir.
Rolling
Bu izlerde cilt yüzeyi normal görünse de alttan yağ tabakaya doğru çekilme olur. Bu da ciltte dalgalı ve oluklu bir görünüme neden olur.
Yüzdeki İzlere Ne İyi Gelir?
Sivilce izleri nasıl yok edilir sorusunda, yüzdeki sivilce izlerinin giderilmesinde izin türü ve yapısı önemlidir. Bazı sivilce izleri kendiliğinden ya da maske, krem vb. gibi basit yöntemler ile geçebilmektedir.
Daha derin ve hasar bırakan izler ise yapısına göre profesyonel yöntemler ile giderilebilmektedir.
Sivilce izlerinin tedavisinde kullanılan yöntemler:
Kimyasal Peeling
Meyve asitlerinin kullanıldığı cilt soyma işleminde alfa-hidroksi asitler (glikolik asit dahil), salisilik asit ve trikloroasetik asit en yaygın soyucu ajanlardır. Uygulama dermatoloji uzmanı tarafından yapılır. Uygulamadan önce hasta hikayesi dinlenir ve cilt analizi yapılır. Meyve asitleri cildin soyulmasını sağlar. Ölü hücrelerden arınan cilt yenilenir, gözenekler temizlenir. Yüksek konsantrasyondaki meyve asitleri doktor kontrolünde uygulamaktadır. Cilt yüzeyine uygulanan asidin doğru şekilde ve miktarda uygulanması önemlidir. Çünkü yanlış bir uygulama ciltte yanma, iz kalma vb. risklere neden olabilmektedir. Akne oluşumunu önleyen bu yöntem ile daha boxer gibi hafif düzeyde olan sivilce izleri tedavi edilebilmektedir.
Lazer
Lazerle akne izi tedavisi daha derin izlerin tedavisinde etkili sonuçlar verebilmektedir. İki şekilde uygulanabilmektedir: cildi soyarak yenileyen tedavi ve cildi soymadan yenileyen tedavi.
Cildi Soyarak Yenileyen Tedavi
Bu yöntemde lazer ışınları ile cildin üst tabakasının soyularak yenilenmesi sağlanmaktadır. Diğer soyma yöntemlerine göre en önemli üstünlüğü derinin alt tabakalarına kontrollü olarak etki edebilmesidir. Cilde gönderdiği ısı ile kolajen üretimini uyarır. Kolajen üretimine bağlı olarak cilt yenilenerek sivilce izleri tedavi edilir.
Cildi Soymadan Yenileyen Tedavi
Bu yöntemde cilt soyulmaz, alt tabakasında lazer ışığı gönderilerek ciltte kolajen üretimi artırılır. Işınlardan gelen ısı ciltte kontrollü hasara yol açar. Cilt kendini onarmak için kolajen üretimini artırır. Bu şekilde yenilenen ciltte sivilce izleri tedavi edilir. IPL, Fraksiyonel, Nd: YAG lazer uygulamaları bu kategoriye girmektedir.
Bununla birlikte lazer uygulaması;
- Ciltte sivilce oluşumuna neden olan P.acnes bakterisinin ürettiği porfirin maddesini emerek tahrip ederek,
- Yağ hücrelerini küçültüp gözenekleri sıkılaştırarak, sivilce oluşumunu engelleyip var olanların da iyileşme sürecine yardımcı olur.
Lazer tedavisi aynı zamanda cildin kendisini yenilemesi sağlayıp cilt bakımı yaparak gençleştirme etkisi de gösterir.
Heraderma Kliniği akne ve akne izi tedavisinde kişiye uygun tedavi programı uygulamaktadır.
BTL Saten Yüz Germe
Cildimiz vücudumuzu korumasının yanında estetik açıdan görüntümüzü etkilemektedir. Ancak iç ve dış etkenler zamanla ciltte deformasyona ve bozulmalara neden olmaktadır. Özellikle yüzümüzdeki kırışıklık, sarkma gibi problemler daha yaşlı ve yorgun bir görünüme yol açmaktadır. BTL saten yüz germe ile ameliyatsız bir şekilde ciltte oluşan deformasyonlar düzeltilerek daha genç ve sağlıklı bir cilde kavuşmak mümkün olabilmektedir.
Ameliyatsız Saten Yüz Germe Nedir?
Saten yüz germe, ameliyatsız ve herhangi bir cerrahi işlem olmadan BTL Exilis Elite veya Exilis Ultra 360 ile yüzdeki kırışıklık giderme ve sarkmaların toparlanmasıdır. FDA tarafından onaylı BTL Exilis Elite cihazı, dünyada ilk ve tek olarak ultrason ve radyofrekans enerjisini birlikte uygulayabilmektedir. Bu iki enerji ısı enerjisi ile cilt hücrelerinde kontrollü tahribat yapar. Cilt bu tahribatı onarabilmek için uyarılır. Buna bağlı olarak cilde canlılık ve sıkılık veren kolajen ve elastin üretimi tetiklenir. Ayrıca bağ doku güçlenip, elastin lifleri sıkılaşır. Cildin esnekliği artar. Kırışıklıklar kaybolurken cilt sıkılaşıp toparlanır.
Btl saten yüz germe uygulamasında cihazdan verilen enerji ciltteki tüm katmanlara homojen bir şekilde yayılmaktadır. Bu şekilde her noktada aynı etkiye sahip olmaktadır.
Saten Yüz Germe Nasıl Yapılıyor?
BTL saten yüz germe anestezi uygulanmadan gerçekleştirilen bir işlemdir. Uygulanacak bölge temizlenir. Ardından cihaz ile sorunlu bölgelere ultrason ve radyofrekans ses dalgaları gönderilir. Bu dalgalar cilt katmanlarında ısı artışına neden olur. Sorunlu bölgede gerçekleşen bu ısı artışı sonucu ciltte kontrollü olarak deformasyon meydana gelir. Cilt zarar gören hücrelerini onarmak için daha fazla kolajen ve elastin üretmeye başlar. Bu da ciltte yenilenmeye ve sıkılaşmayı sağlar. Acısız ve ağrısız bir uygulama olup kişi işlemden sonra normal yaşantısına dönebilmektedir.
Saten Yüz Germe Kaç Dakika Sürer?
BTL saten yüz germe ortalama 40-60 dk. sürebilmektedir. Yine bu süre kişinin cilt durumuna ve başka uygulamalar ile kombine yapılıp yapılmadığına göre değişebilmektedir.
Kaç Seans Saten Yüz Germe Yaptırmam Gerekir?
Cilt bakım süreci kişiden kişiye değişiklik gösterebilmektedir. Yaş, cilt durumu vb. etkenler tedavi sürecini etkileyebilmektedir. BTL saten yüz germe uygulamasında daha etkili sonuçlar alınması için her seans arasında yaklaşık 1 hafta olacak şekilde ortalama 4 seans tavsiye edilmektedir. Uygulama ilk seanstan itibaren etkisini göstermeye başlayıp üst düzey etki de ortalama 4. seanstan sonra görülebilmektedir.
Saten Yüz Germenin Yan Etkisi Var Mı?
BTL saten yüz germe uygulaması genel olarak yan etkisi olmayan güvenli bir uygulamadır. Ancak kalp pili, metal protez ve implantı olan, gebelik veya emzirme durumunda olan kişilere yapılmaz. Bununla birlikte kronik rahatsızlığı olan kişilerin de doktor tavsiyesi ile yaptırmaları sağlık açısından önerilmektedir. Uygulama sonrasında sadece hafif kızarıklık oluşabilmekte ve kısa süre içerisinde kaybolmaktadır.
Bununla birlikte ameliyatsız saten yüz germe;
- Zamanla kaybolan çene hattı ve elmacık kemiklerinin belirginleştirilmesine,
- Gıdı toparlanmasına,
- Göz kapağı sarkması ve göz altı torbalanmasının giderilmesine,
- Göz çevresi kırışıklıklarının giderilmesine,
- Boyun bölgesindeki sarkma ve kırışıklıkların giderilmesine,
- Dudak çevresindeki çizgilerin giderilmesine,
- Yanak özellikle burun kenarlarındaki sarkmaların toparlanmasına yardımcı olabilmektedir.
Heraderma Kliniği BTL saten yüz germe uygulaması ile kişiye özel tedavi protokolü uygulayarak cildinizde oluşan kırışıklık ve sarkmaların ortadan kalkmamasına yardımcı olabilmektedir.
Ameliyatsız Yüz Gençleştirme
Yüzümüz zamanın izlerini taşır. İç ve dış etkenlerden dolayı oluşan kırışıklık ve sarkmalar ile daha yaşlı bir görüntü ortaya çıkarmaktadır. Geçmişte cerrahi işlemler ile gerçekleştirilen gençleştirme işlemlerinin bazıları günümüzde ameliyatsız gerçekleştirilmektedir. Ameliyatsız yüz gençleştirme işlemleri ile kolay ve etkili bir şekilde daha genç ve sağlıklı bir yüze sahip olabilirsiniz.
Ameliyatsız Yüz Gençleştirme Yöntemleri Nelerdir?
Ameliyatsız yüz gençleştirme işlemi için farklı yöntemler bulunmaktadır. Kişinin cilt yapısına ve ihtiyacına göre belirlenen yöntemlerden en uygun olanı veya olanları seçilerek uygulanmaktadır.
Dolgu Uygulamaları
Dolgu uygulamaları özellikle yaşla beraber kolajen kaybına bağlı yüzdeki hacim azalmalarını gidermek için kullanır. Ayrıca yaş etkeninin dışında hızlı kilo verme vb. sebeplerle de yüzde yorgun ve gölgeli bir görünüme sebep olan çökmeler meydana gelebilmektedir. Dolgu uygulamaları ile hacim artışına bağlı olarak çizgiler ve kırışıklıklar düzelip, sarkmalar toparlanır. Ameliyatsız yüz germe etkisi ile daha gergin ve genç görünen bir cilt elde edilebilmektedir.
Günümüzde vücutta bulunan hyaluronik asit bazlı dolgu maddeleri kullanılmaktadır. Bu şekilde vücuda doğal bir madde enjekte edilerek oluşabilecek yan etkiler en aza indirilmektedir. Hyaluronik asit kolajen artışını da desteklemektedir. Yaş, cilt durumuna göre değişiklik göstermekle birlikte ortalama 6 ay ile 2 yıl arasında etkisi sürebilmektedir.
Botoks:
Botoks uygulamasında yüze enjekte edilen sıvı ile kasların hareketliliği kısıtlanır. Profesyonel kişiler tarafından yapıldığında yüzde ifade kaybı yaşanmaz. Bu şekilde mimiklere bağlı kırışıklıklar önlenir, oluşmuş kırışıklık ve ince çizgiler de açılır. Yüz daha gergin ve genç bir görünüme kavuşur. Yüzde göz çevresi, ağız çevresi, boyun gibi birçok bölgeye uygulanabilir.
Mezoterapi:
Mezoterapi, anti-aging uygulaması olup ameliyatsız yüz gençleştirme için kullanılan bir yöntemdir. Mezoterapi uygulamasında; vitamin, mineral, amino asit vb. cilt için önemli olan maddelerin bulunduğu bileşenlerin yüze enjekte edilmesi ile gerçekleştirilir. Mikro iğneler ile yüze enjekte edilen bu karışım; kan dolaşımını düzenler, yüzde bulunan hücrelerin daha fazla beslenmesini sağlar, elastin ve kolajen üretimini tetikler. Bu şekilde cilt yenilenir ve sıkılaşır. Bununla birlikte leke ve gözaltı morlukları içinde etkili bir yöntemdir. Uygulama yaklaşık 7 gün aralıklarla, 3-5 seans mikroenjeksiyon yöntemi ile yapılır.
Fokuslu Ultrason:
Yeni nesil teknolojinin bir ürünü olan ve yüksek yoğunluklu odaklanmış ultrason (HIFU) olarak adlandırılan fokuslu ultrason ameliyatsız yüz gençleştirme için başarılı sonuçlar verebilmektedir. Cihaz ile cildin alt tabakalarına gönderdiği termal enerji ile hücrelere kontrollü olarak hasar verir. Hasar gören cilt kendini onarmak için uyarılır. Bu da ciltte kolajen üretiminin artmasına, bağ dokularını güçlenmesini sağlar. Cildin yenilenmesine bağlı olarak da kırışıklıklarda azalma, sıkılaşma ile cilt daha genç bir görünüme kavuşabilmektedir. Özellikle sarkmanın çok olduğu yanak bölgesinde, zamanla keskinliği kaybolan çene hattında gözle görülür bir toparlanma olur. Ameliyatsız yüz germe yapan uygulamada tek seansta etki edebilen bu uygulamada işlem süresi 20-30 dk. sürebilmekte, etkisi ortalama 6 ay hissedilmektedir.
Altın İğne Uygulaması:
Altın iğne diğer adıyla fraksiyonel radyofrekans tedavisinde derinin alt tabakasına iğneler yardımıyla radyofrekans enerjisi iletilir. Cihaz başlığında bulunan iğneler ile farklı derinliklere ısı enerjisi iletir. Bu enerji kolajen üretimini artırıp bağ dokularının güçlenmesini sağlar. Bu şekilde cilt yenilenir, cilt lekeleri giderilebilir. Altın iğne tedavisi, kişiden kişiye değişiklik göstermekle birlikte 3-4 seans yapılabilir. Seans aralıkları genellikle 15-30 gün değişebilmektedir.
Fraksiyonel Radyofrekans:
Cildin alt tabakalarına mikro iğneler ile radyo frekans dalgaları yoluyla enerji verilir. Cilt kontrollü olarak tahrip edilir. Cilt bu tahribatı onarmak için kendini yenilemeye başlar, kolajen üretimi artar, elastikiyet artar. Uygulama sonunda iğnelerle cilde açılan kanallara somon DNA’sı ekstresi, vitamin ve antioksidanlar cildin derin tabakalarına kadar etki edebilmektedir. Cilt kontrollü olarak tahrip edilir. Ciltteki kırışıklıklar düzelir, sarkmalar toparlanır, sıkı ve pürüzsüz bir cilt elde edilebilir. Tedavi ortalama 40-60 dk. kadar sürebilmektedir. Seans sayısı bir ay arayla ortalama 3-4 seans sürmektedir.
Endopeel:
Deri altı hacminin zamanla kaybedilmesi sonucunda çökme ve kırışıklıklar meydana gelebilmektedir. Uygulamada karbolik asit ve yerfıstığı yağı doğrudan kas içine enjekte edilmektedir. Bu şekilde kasların güçlenmesi sağlanarak daha gergin ve genç bir görünüme kavuşması sağlanabilir. Ameliyatsız yüz germe etkisi yaratan endopeel uygulaması ile mimik kaybı yaşanmadan etkisi ortalama 8 ila 10 ay sürebilmektedir.
İple Yüz Germe:
Ameliyatsız yüz gençleştirme işleminde farklı teknikler ile yüz gerilmektedir. Özel ipliklerin kullanıldığı uygulamalarda çok ince iğneler yoluyla cilt altına iletilen iplikler ile yüz gerilir. Fransız askısı, örümcek ağı gibi yöntemlerde iple cilt gerilirken aynı zamanda kolajen üretimini ve kan dolaşımını artırarak cilt kendini yenilemeye başlar. Lifting etkisi yaratan ve ameliyatsız yüz germe sağlayan uygulamada ciltteki kırışık ve sarkma giderilir, yüzde daha genç bir görünüm elde edilebilir.
Heraderma Kliniğinde yapılan analiz sonucunda cilt tipinize ve ihtiyacınıza uygun ameliyatsız yüz gençleştirme teknikleri uygulanabilmektedir.
Hydrafacial Nedir?
Sağlıklı ve güzel bir cilt için ilk adım temizliktir. Temiz bir cilt aynı zamanda yapılan uygulamalardan daha etkili ve başarılı sonuçlar alabilir. Son günlerde adını sıkça duyduğumuz hydrafacial; sağlıklı ve ışıldayan bir cilde sahip olmanıza yardımcı olabilmektedir. Peki, hydrafacial nedir?
İşte Hydrafacial hakkında merak edilenler:
Hydrafacial Nedir, Nasıl Uygulanır?
Hydrafacial nedir sorusu uygulamayı yaptırmak isteyenlerin ve merak edenlerin en çok sorduğu sorudur. Hydrafacial uygulamasının temel amacı cildin derinlemesine temizlenmesidir. Bununla birlikte cilde anti-aging cilt bakımı da yapar. Normal cilt temizleme uygulamasından farklı olarak elle temas edilmeden işlem uygulanır. Ciltte bulunan akne ve sivilce vakumlu başlıklar kullanılarak temizlenir.
Uygulama, vortex teknolojisi ile çalışan ve patentli başlıkları hydrapeel uçları ile yapılır. Hydrapeel uçlar; cilt hassasiyetine uygun olarak ayarlanabilen ve farklı fonksiyonları olan 4 farklı yüzeye sahiptir. Başlık uçları; mavi, turuncu, beyaz, yeşil olmak üzere dört renkten oluşur. Hydrapeel uçlar sayesinde cilt, el değmeden vortex teknolojisi ile akne, siyah nokta ve ölü hücrelerden arındırılır.
Uygulama Aşamaları:
Hydrafacial cilt bakımı uygulaması aşamalar şeklinde gerçekleşir.
İlk Aşama: Derinlemesine Temizlik
Bu aşamada gözeneklerin açılması ve yumuşaması için cilt tipine uygun solüsyon ile temizlenir. Solüsyon genellikle; yosun özü, glukozamin, Hydrafacial Activ-4 berraklaştırıcı ve canlandırıcı temizleme losyonu içerir.
Peeling
Cildin alt katmanlarından gözenekleri tıkayan kir ve yağ vortex vakum teknolojisiyle çekilir. İşlem sırasında içimde glikolik asit ve salisilik asit bulunan asit peeling solüsyonu cilde uygulanır. Bu şekilde cilt temizlenirken ölü deri de cilde zarar vermeden soyulur.
Serum Uygulaması
İlk iki aşamanın ardından cildin ihtiyacına ve yapısına uygun özel serumlar cilde uygulanır. Deri altına etki eden bu serumların uygulanması cilde el temas etmeden gerçekleştirilir. Bu aşamada cildin beslenerek yenilenmesi sağlanmaktadır.
Nemlendirme
Uygulamanın bu aşamasında ciltte koruma sağlamak ve cildin nemlendirilmesi içim özel solüsyonlar uygulanır. İçeriğinde peptitler ve hyaluronik asit ile zenginleştirilmiş, vitamin komplekslerin de olduğu solüsyon cildin derinlemesine nemlenmesini ve beslenmesini sağlamaktadır.
Led Işık Uygulama
Son aşama olan bu uygulamada cilde kırmızı ışık verilerek kolajen üretimi tetiklenir. Lifting etkisi ile cilt yenilenir ve sıkılaşır. Son olarak verilen mavi ışık ile cilt sakinleştirilerek işlem tamamlanır.
Hydrafacial uygulaması ne işe yarar?
Cilt bakımlarının etkili olabilmesi ve sağlıklı bir cilt için temizlik ilk basamaktadır. Hydrafacial tedavisi, cilt bakımına derinlemesine temizlik sağlar.
Bunlarla birlikte cilde sağladığı faydalar şunlardır:
- Cilde elastikiyet kazandırma
- Derin nemlendirme sağlama,
- Siyah nokta ve akne tedavisi,
- Yağlı cilt sorunları,
- Leke tedavisi (güneş vb. neden olduğu),
- Gözenekleri sıkılaştırma,
- Cildin canlanması,
- Cildin sıkılaşmasına ve gerilmesi,
- Cilt tonunda var olan dengesizliklerin giderilmesi,
- İnce çizgi ve kırışıklıkların giderilmesi başlıca sağladığı yararlardır.
Ayrıca acısız ve ağrısız bir işlem olup ortalama 30 dk. içerisinde tamamlanabilmektedir. Aynı gün normal yaşantıya devam edilebilmektedir.
Hydrafacial kaç ayda bir uygulanır?
Uygulama kişiden kişiye değişiklik gösterebilmektedir. Hydrafacial tedavisi, cildin yağlı olup olmadığı, doluluk oranı gibi değişkenlere bağlı olmakla birlikte haftada bir defa olmak üzere 4 ila 6 seans arasında yapılabilmektedir. Tedavi programına uzman gerekli incelemeleri yaptıktan sonra karar verecektir.
Hydrafacial sonrası nelere dikkat edilmeli?
Cilt temizlendiği, gözenekleri açıldığı ve hassaslaştığı bakım sonrasında belirli noktalara dikkat etmek gerekir.
Bunlar;
- İlk gün güneşe maruz kalmamak,
- Makyaj yapmamak,
- Gözenekler açık olduğu için toz vb. uzak durmak,
- El ile çok dokunmamak, hijyenine dikkat etmek gerekir.
Heraderma Kliniğinde hydrafacial tedavisi ile cildin derinlemesine temizlenmesi ve sağlıklı bir görünüme kavuşması sağlanabilmektedir.
Fokuslu Ultrason İle Yüz Germe
Fokuslu ultrason diğer adıyla Ultraformer (High Intensity Focused Ultrasound) gençleştirme ve sıkılaştırma sağlayan bir cihazdır. Ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamalarından biri olan fokuslu ultrason ile yüz germe işlemi yapılabilmektedir. Başarılı sonuçlar alınan bu uygulama ile cerrahi bir işlem görmeden gençleşmek mümkün olabilmektedir.
Fokuslu Ultrason (HIFU) Nedir?
Fokuslu ultrason ile yüz germe uygulamasının temeli; odaklı, yüksek yoğunluklu ses dalgalarıdır. Cihazdan uygulama yapılacak bölgede, hedeflenen derinlikteki dokuya yüksek ısı gönderilir. Fokuslu denilmesinin nedeni ise uygulanacak bölgeye odaklanmasıdır. Bu yüksek ısı, kontrollü doku hasarı meydana getirir. Hasar gören doku kendini onarmak için uyarılır. Bu şekilde cilt kendini yenilemeye başlar, kolajen üretimi artar, bağ doku güçlenir. Ciltte sıkılaşma ve çizgilerde düzelme meydana gelerek Daha genç, sağlıklı ve sıkı bir görünüm elde edilir. Vücudumuzda bulunan kolajen yaş ve çeşitli etkenlere bağlı olarak azalmaya başlar. Bu da ciltte yaşlanmaya, sarkma, kırışıklık gibi problemlere neden olur. Ancak fokuslu ultrason ile zamanla azalan kolajen üretimi tekrar uyarılır.
Fokuslu ultrason cilt yüzeyine etki etmez. Odaklandığı derinlikteki dokuyu hedef alıp kolajen üretimini uyarır. Uygulama sırasında sadece sorunlu bölgeye işlem yapılır ve sağlam dokular zarar görmez.
HIFU İle Yüz Germe Nasıl Yapılır?
HIFU tedavisi ile ameliyatsız yüz germe işlemi deneyimli bir dermatolog tarafından uygulanmaktadır.
İşlem basamakları şu şekildedir:
- Uygulanacak bölgeye belirlenir ve anestezik krem sürülür.
- Uygulanacak bölgeye cihaz başlığı ile ses dalgaları gönderilir. Cildin ihtiyacına göre 2,5 mm, 3 ve 4,5 mm başlıklar seçilir.
- Uygulama yaklaşık 45 dk.-1 saat sürebilmektedir.
İşlem süresi ve basamakları kişiye göre değişiklik gösterebilmektedir. Başka uygulamalar ile kombine bir şekilde de yapılabilmektedir.
Fokuslu Ultrason Tedavisi Kimlere Yapılır?
Sağlıklı olan ve genellikle 30 yaş üstü kişilere rahatlıkla uygulanabilen bir yöntemdir.
Bununla birlikte fokus ultrason işlemi;
- Yüzünde aktif cilt enfeksiyonu olan kişilere,
- Vücudunda metal stent bulunan kişilere,
- Epilepsi hastalarına,
- Diyabet hastalarına,
- Hamilelere uygulanmamaktadır.
Ultraformer Yüz Germe Kaç Seans Yapılır?
Ameliyatsız yüz gençleştirme işlemi olan HIFU uygulaması genellikle tek seans olarak uygulanmaktadır. Ancak gerek duyulursa uygulamanın etkisi tamamen oturduktan sonra 1-1,5 yıl sonra tekrar yapılabilmektedir.
Fokuslu Ultrason HIFU Hangi Bölgelere Uygulanabilir?
Fokuslu ultrason ile yüzümüzün birçok bölgesine tedavi uygulanabilmektedir.
Bunlar;
- Göz çevresi: Kaz ayakları, göz kapağı sarkması,
- Çene sarkması,
- Gıdı sarkması,
- Boyun bölgesindeki sarkma ve kırışıklıklar,
- Yanaklarda meydana gelen sarkmalar için etkili vebaşarılı sonuçlar alınabilmektedir.
Fokuslu Ultrason Etkisi Ne Kadar Sürer?
Uygulama sonrasında ciltte kolajen üretimi aktif hale gelir. Ortalama 3-6 ay arasında etkileri daha net görülmeye başlanır. Bununla birlikte cilt iç ve dış etkenlerden etkilemeye devam eder. Bu nedenle uygulamadan sonra kişinin durumuna göre tekrar yapılmaktadır.
HIFU Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?
Uygulama daha etkili ve başarılı sonuçlar elde edebilmek için sonrasında bazı dikkat dikkat edilmesi gereken noktalar bulunmaktadır.
Bunlar;
- En az 24 saat süre ile cilt yıkanmamalı, cilde su değdirilmemeli,
- Cilde el ile temas edilmemeli,
- İlk 1 hafta sauna gibi sıcak ortamlardan,
- Ağır egzersizlerden,
- Birkaç gün boyunca sert yiyecek tüketmekten kaçınılmalıdır.
Heraderma Kliniği fokuslu ultrason yöntemi ile ameliyatsız gençleştirme işlemi uygulamaktadır. Cildiniz cerrahi işlem görmeden daha genç ve sıkı bir görünüme kavuşabilmektedir.
Göz Altı Kırışıklığı Nasıl Geçer?
Göz görmemizi sağlayan organımızdır. Bununla birlikte duygularımızı yansıttığımız, estetik açıdan görüntümüze etkisi oldukça fazladır. Zamanın etkilerini de yine en çok gözlerimiz ortaya çıkarır. Göz çevresinde dış ve iç etkenlere bağlı gelişen kırışıklıklar daha yaşlı, yorgun ve mutsuz bir yüz ifadesine neden olur. Bu nedenle daha genç bir göz çevresi ve dinamik bir yüz için göz altı kırışıklığı nasıl geçer? Bu sorunun cevabından önce göz çevremizin neden kırıştığını bilmek önlemek ve doğru tedavi yöntemini belirlemek için önemlidir.
Göz Çevresi Kırışıklıkları Neden Oluşur?
Göz çevremizdeki derimiz vücudumuzdaki en hassas ve ince derimizdir. Bu nedenle dış etkenlerden çok daha fazla etkilenmektedir.
Göz çevresinde oluşan kırışıklıkların başlıca nedenleri şunlardır:
- Yaşlanma: Yaş ilerlemesine bağlı olarak kolajen üretimi azalır, cilt elastikiyetini kaybeder. Buna bağlı olarak ciltte kırışıklıklar meydana gelir. Göz çevresinde ince yapısı nedeniyle kırışıklıklar meydana gelebilmektedir.
- Güneş Işınları: Güneşin zararlı ışınlarına uzun süre maruz kalmak ciltte kırışıklıklara neden olabilmektedir.
- Uyku Sorunları: Uyku vücudun kendisini yenilenmesi için düzenli uykuya ihtiyacı vardır. Bu nedenle geç yatmak, yeterli uyumamak gibi nedenler de kırışıklıklara yol açabilmektedir.
- Mimikler: Yüzde mimikler zamanla izlere ve kırışmaya neden olabilir. Göz çevresinde sürekli mimik yapmak kırışıklıkların nedenlerinden biridir.
- Yüzüstü Yatmak: Yüzüstü yatmak genel olarak yüzde de kırışıklığa yol açabilmektedir. Yüz kaslarının baskı altında kalması ile birlikte göz çevresinde çizgilerin oluşmasına yol açabilmektedir.
- Gözleri Ovuşturmak: Göz çevresindeki ince cilt derisinin çok fazla elle ovuşturulması ya da yanlış uygulamalar kırışıklık oluşumunu hızlandırmaktadır. Kaşınma, makyaj temizleme sırasında sert hareketler, ovuşturma vb. hareketlerin mümkün olduğunca yapılmaması gerekmektedir.
- Sigara ve Alkol Kullanımı: Sigara ve alkol kullanımı erken yaşlanmanın en önemli nedenleri arasındadır. Cildin yapısını bozan, kolajen üretimini azaltan, elastikiyetini kaybetmesine neden olan bu alışkanlıklar yaşlandırmayı hızlandıran ve cildi kırıştıran en önemli nedenidir.
- Stres: Stres birçok hastalığın en önemli nedenleri arasındadır. Günümüzdeki yaşam şartları kişileri stres düzeyini artırmaktadır. Stres yaşlanmayı hızlandıran, cildi olumsuz etkileyen bir etkendir.
- Genetik Faktörler: Genetik miras her şeyimizi etkilemektedir. Genetik açıdan yaşlanma belirtilerinin daha hızlı ortaya çıkmasındaki etkenler arasındadır. Bununla birlikte özellikle erken yaşta göz altı kırışıklığı probleminin yaşanmasında genetiğin etkisi büyüktür.
- Aşırı Kilo Alıp Verme: Aşırı kilo alıp-verme cilt yapısını bozar. Özellikle cildin elastikiyetini azaltan kilo değişimi kırışıklık oluşumuna neden olabilmektedir.
Bunlarla birlikte yanlış ürün kullanımı, bazı hastalıklar, sağlıksız beslenme, göz altı torbaları vb. de göz çevresinde kırışıklıklara yol açabilmektedir.
Gözaltı Kırışıklıklarının Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Göz altı kırışıklığı nasıl geçer sorusuna genellikle evde yapılan doğal maskeler, bakım gibi çözümler üretilmeye çalışılmaktadır. Ancak daha kalıcı ve başarılı sonuçlar için profesyonel yöntemler daha işlevseldir.
Gelişen teknolojiler de göz altı kırışıklıkları için etkili tedavi yöntemleri sunabilmektedir.
İşte göz altı kırışıklıklarının tedavi yöntemleri:
- Dolgu Uygulamaları
Mezoterapik Işık Dolgusu :Mezoterapi uygulaması cildin gençleşmesi, kendini yenilemesine, anti-aging, bölgesel zayıflama, selülit, çatlaklar, lekeler, yara izleri, saç tedavisi, akut ve kronik ağrı, spor yaralanmaları, çeşitli deri hastalıklarının tedavisinde yardımcı olan bir uygulamadır. İnce uçlu iğneler ile deri altına hyaluronik asit ve ihtiyaç duyulan mineral, vitamin vb. bileşenlerin enjekte edilmesi şeklinde uygulanmaktadır. Mezoterapik ışık dolgusunun temel maddesi hyaluronik asittir. Vücutta doğal olarak bulunan hyaluronik asit, kolajen üretimini artıran, cildin yenilenmesini, kendini onarmasını sağlar ve elastikiyetini artırmaktadır. Gözaltı tedavilerinde özellikle morluk, çökme, torbalanma gibi problemlerde etkili sonuçlar veren ışık dolgusu göz çevresinde oluşan kırışıklıkların giderilmesinde de başarılı sonuçlar verebilmektedir. Uygulama sırasında bölgeye lokal anestezi uygulanır. Hyaluronik asit ile birlikte vitaminlerin, minerallerin, aminoasitlerin, enzimlerin tek başlarına ya da genellikle karışım halinde olduğu bir karışım derinin orta tabakasına mikroenjeksiyon ile uygulanır. Uygulama sonrasında daha genç ve dinamik bir görüntü elde edilebilmektedir.
- Botoks Uygulaması:
Botoks uygulaması estetik açıdan olduğu kadar bazı sağlık problemlerinin tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Kasların hareketini kısıtlayan bu uygulamada ciltteki çizgiler ve kırışıklıklar da açılır. Bununla birlikte kasların hareketini de kısıtladığı için yeni kırışıklıkların oluşmasını var olanların derinleşmesini önleyebilmektedir. Botoks, çok küçük ve ince iğneler ile deri altına enjeksiyon yöntemi ile uygulanmaktadır. Etkisi kişiye göre değişiklik gösterse de ortalama 7-10 gün içerisinde etkisini gösterip 4-6 ay boyunca devam etmektedir.
Bunlarla birlikte göz çevresi estetiği de bir tedavi yöntemi olup cerrahi bir işlemdir. Kişinin göz çevresindeki kırışıklıkların ve diğer problemlerin giderilmesi için cerrahi işlem uygulanmaktadır. Ancak diğer yöntemlere göre zor ve komplikasyon riski yüksektir.
Heraderma Kliniğinde göz çevresindeki kırışıklıklara uygun tedavi yöntemi ile kırışıklıklarının giderilmesi sağlanabilmektedir.
Ameliyatsız Kaş Kaldırma
Yüzümüzdeki her parça estetik bütünü oluşturmak açısından büyük öneme sahiptir. Kaşlarımız da bu bütünün parçasıdır. Ancak yaş, sigara, çevresel koşullar vb. nedenler ile zamanla çeşitli bozulmalara maruz kalmaktadır. Bu bozulmalar sadece kaşta değil göz bölgesinde de estetik açıdan hoş bir görüntü oluşturmamaktadır. Kaşlarda meydana gelen kaş düşüklüğü, kişiyi daha yorgun, yaşlı, mutsuz bir yüz ifadesine neden olur. Ameliyatsız kaş kaldırma yöntemleri ile bu etkileri en aza indirmeye yardımcı olabilmektedir.
Ameliyatsız Kaş Kaldırma Nasıl Yapılır?
Kaş kaldırma için cerrahi bir müdahale olmadan yapılan uygulamalar ameliyatsız kaş kaldırma teknikleri olarak adlandırılır. Birden fazla yöntemin olduğu bu uygulamada kişi kendisine en uygun olan yöntemi seçip uygulatabilmektedir.
Ameliyatsız Kaş Kaldırma Teknikleri;
- Botoks
Botoks uygulaması vücudun farklı bölgelerine uygulanabilmektedir. Güzel görünmenin yanında sağlık açısından da tedavi yöntemi olarak kullanılabilmektedir. Botoks ile kaş kaldırmada uzman uygulanacak noktaları belirler. Uygulama sırasında ince uçlu iğnelerle botulinum toksini cilde enjekte edilir. Kasların hareketini kısıtlayan bu sıvı aynı zamanda ciltte gerilme ve düzeltme de yapar. Mimikler engellenmeden kaşa kalkık bir görünüm verilir. Etkisi ortalama 7 -10 gün içerisinde kendisini gösterip 4 ila 6 ay boyunca devam eder ve isteğe bağlı tekrarlanır.
- Ultrason
Fokus ultrason uygulamasında ultrason enerjisi cildin sıkılaşması ve yenilenmesine yardımcı olabilmektedir. Cilde herhangi bir zarar vermeden deri altında 4,5 mm derinliğe kadar inebilen enerji ile ciltte kontrollü deformasyon yapılır. Bu deformasyon sonucu cilt kendini yenilemeye çalışır. Bu şekilde yenilenen cilt gerilerek düşük kaş görüntüsü düzelebilmektedir. Seans ortalama 10-15 dk. sürer. Ortalama 3 ay içerisinde istenilen sonuca ulaşılır. Bu yöntem ile göz çevresinde daha genç bir görünüm elde edilebilmektedir.
- İp Askı
Bu yöntemde istenilen kaş şekli belirlenir. Özel iplikler belirlenen bölgelerden cilt altına yerleştirilir. Kaş istenildiği kadar kaldırılır. Kesi olmadan uygulanan bu yöntemlerde ince iğneler kullanılır.
İple kaş kaldırma kullanılan iplik, yapılma şekli olarak kendi içinde farklılaşmaktadır.
İple kaş aldırma yöntemleri şunlardır:
- Örümcek Ağı: Vücutta birçok bölgeye uygulanabilen örümcek ağı yönteminde cilde belirlenen noktalardan iğne yardımıyla özel medikal iplikler yerleştirilir. İplikler istenilen miktarda çekilerek germe işlemi yapılır. Kaş kaldırma işlemi de bu şekilde gerçekleştirilir. Kişiden kişiye değişiklik gösterse de ortalama 1-2 yıl etkisi devam edebilmektedir.
- Fransız Askı/Dinamik Askı: Bu yöntem tüm yüze de uygulanabilen ve etkisi daha uzun süren bir yöntemdir. İşlem sırasında kullanılan iplerin içi polyester dışı ise cilt dokusuyla uyumlu silikondan yapılmıştır. Esnek yapısı sayesinde mimikleri etkilemez. Uygulanacak bölgeye lokal anestezi yapılır. Özellikle işlemin izlerinin belli olmaması için saçlı bölge kullanılır ve buralardan iğne ile cilde iplikler yerleştirilir. İplikler çekilerek istenilen miktarda cilt gerilir. Kaşların gerilmesi ile birlikte göz kapağı da gerilir. Böylece yüzde daha genç ve dinamik bir görüntü ortaya çıkar. Ayrıca iplikler ciltte kolajen artışına yardımcı olarak cildin yenilenmesini sağlar. İplikler uzun süre ciltte kalabildiği için etki süresi de daha uzundur. Uygulama sonrasında herhangi bir iz kalmaz. Tek seans uygulanır ve ilerleyen yıllarda kişinin isteğine bağlı olarak yenilenebilir.
Ameliyatsız Kaş Kaldırmada Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Uygulamada herhangi bir cerrahi işlem yapılmadığı için riskleri daha düşüktür. Ancak doğru şekilde yapılmadığında çeşitli sağlık sorunlarına yola açabilmektedir.
Bu nedenle ameliyatsız kaş kaldırma yapılırken şu noktalara dikkat edilmesi gerekir.
- Uygulama yapılırken mutlaka altın orana dikkat edilmesi gerekir.
- Aşırı germe doğal bir görüntüyü bozacaktır. Yine asimetrik şekilde gerilen yüz de estetik açıdan hoş bir görüntü oluşturmayacaktır. Bu nedenle dengeli ve doğru bir şekilde germe işlemi yapılmalıdır.
- Uygulayıcının uzman olması ve bu yöntemlerde deneyimli olmasına dikkat edilmelidir.
- Uygulama yapılacak merkezin, hijyenik ve standartlara uygun olması enfeksiyon, hastalık riskleri ile karşılaşılmaması açısından çok önemlidir.
- Cilt tipine ve durumuna göre kişi için en uygun yöntemin uzman tarafından belirlenerek uygulanması daha etkili sonuçlar verecektir.
Heraderma Kliniği ameliyatsız kaş kaldırma teknikleri ile daha genç ve estetik açıdan hoş bir görünüme kavuşmasına yardımcı olabilmektedir.
Lazerle Varis Tedavisi İzmir
Lazer teknolojisi hem sağlık hem de güzellik alanında kullanılan bir yöntemdir. Varis tedavisinde ise başarılı sonuçlar verebilmektedir. Türkiye’de çok tercih edilen lazerle varis tedavisi izmir için de başarılı uzmanlar ile etkili sonuçlar almaktadır.
Varis Nedir?
Varis bir dolaşım bozukluğu olup venöz yetmezlik olarak da tanımlanmaktadır. Kan atar ve toplardamarlarda vücudumuzda gezer. Toplardamarlar kirli kanı alarak kalbe götürür. Damarlarda kanın yerçekimine uygun şekilde akışını sağlayan valf adlı kapakçıklar bulunur. Bu valfler zayıf ya da hasarlıysa kan damarlarda birikebilir. Bu da damarların şişmesine, içinde kan birikmesine kısacası varise neden olabilir.
Varis Neden Olur?
Varis oluşumunun birçok nedeni olabilir.
Bunlar:
- Genetik,
- Yaş,
- Cinsiyet,
- Gebelik,
- Aşırı kilo,
- Aşırı güneşe maruz kalma,
- Çeşitli hastalıklar,
- Uzun süre ayakta kalma ya da oturma başlıca nedenler arasındadır.
Lazerle Varis Tedavisi Nedir?
Varis tedavisinde farklı yöntemler bulunmaktadır. Lazer tedavisi de bunlardan biridir. Son yıllarda çok fazla tercih edilen lazer tedavisinde, lazer ışınları ile kısa sürede acısız, cerrahi işlem olmadan varisler tedavi edebilmektedir.
Varis belirtileri nelerdir?
Varis kendisini vücutta bazı belirtiler ile gösterebilmektedir.
- Bacaklarda mavi mor renkli şişlik,
- Ağırlık hissi
- Uyuşukluk
- Ağrı
- Kaşınma
- Kaşınma başlıca belirtiler arasındadır.
Varis Tanısı Nasıl Konur?
Varislerin geneli muayene sırasında çıplak gözle görülebilir ve tanı konulabilir. Ancak sadece gözlemlemek yeterli olmayabilir. Venöz yetmezliğin değerlendirilebilmesi ve doğru tedavi için renkli doppler ultrasonografi yapılır. Bu şekilde damarların haritası çıkarılır. Bu işlem için kalp damar uzmanına başvurulmalıdır.
Lazerle Varis Tedavisi Nasıl Yapılır?
Tedavide öncelikle hasta için gerekli olan inceleme ve değerlendirme yapılır. Hasta eğer uygunsa tedavi başlatılır.
- Uygulanacak bölge temizlenir.
- Hastanın ağrı ve acı hissetmemesi için bölgeye anestezik krem sürülür.
- Lazer ışınları varisli bölgeye gönderilir.
- Damarın içindeki hemoglobin lazerden gelen enerjiyi emer.
- Bu enerji ile kan buharlaşır ve damar kanın geçişini önleyecek şekilde çöker.
- Kan akış için kendine yeni bir damar bulurken iptal olan damar zamanla doğal yollardan vücuttan atılır.
- Varis görünümü ortadan kaybolur.
Lazer uygulamasında sadece problemli bölgeye müdahale edilir. Diğer sağlıklı dokuya zarar verilmez.
Lazerle Varis Tedavisi Hangi Bölgelere Uygulanabilir?
Lazer tedavisi hafif ve orta düzeydeki varislerin tedavisinde kullanılabilmektedir. Lazer tedavisi burun, göğüs, bacak, yüz, ayak bileği gibi bölgelerde rahatlıkla uygulanabilir.
Lazerle Kılcal Damar Tedavisinin Faydaları Nelerdir?
Kılcal damar tedavisi için hiçbir cerrahi müdahale olmadan gerçekleştirilen lazer tedavisinin faydaları şunlardır:
- Varisli damarlarda gözle görülür azalma meydana gelir.
- Ameliyatsız bir şekilde varis tedavisi yapılabilir.
- Ağrı ve acı hissetmeden tedavi sağlar.
- Tüp cilt tiplerine uygulanabilir.
- Vücudun tüm yüzeylerine uygulanabilir.
Lazerle Varis Tedavisi Kimlere Yapılamaz?
Güvenli ve etkili bir tedavi yöntemi olsa da bazı kişiler için uygun olmayabilir.
Bunlar;
- Kanama bozukluğu olan,
- Kalp pili olan,
- Epilepsi hastası olan,
- Hamile kadınlar,
- Bazı ilaçları kullanan kişilere bu tedavi uygulanmaz.
Tedavi için öncelikle mutlaka bir kalp ve damar cerrahisi alanında bir uzman ile görüşülüp tavsiyesi doğrultusunda uygulama yaptırılmalıdır.
Lazerle Varis Tedavisi Kaç Seans Sürer?
Tedavide seans sayısı kişiye göre değişiklik gösterebilmektedir. Cilt rengi, kılcal damar yoğunluğu ve rengi seans sayısını da etkilemektedir. Bazı hastalarda 1 seans yeterli iken bazılarında daha fazla seans ile tedavi sağlanabilmektedir.
Lazer tedavisi ile varis problemi kolaylıkla çözülebilmektedir. Ancak bunun uzman kişiler tarafından yapılması gerekir. Çünkü kolay bir işlem olsa da yanlış bir uygulama sağlık açısından ciddi problemlere neden olabilmektedir.
Heraderma Kliniği lazerle varis tedavisi izmir için varis problemlerinizi çözmenize yardımcı olmaktadır.