Yüz Gençleştirmede Yeni Trendler Genç ve Taze Bir Cilt
Medikal kozmetik alanındaki gelişmeler sayesinde artık kişiye ve ihtiyaçlarına özel uygulamalarla daha genç, güzel ve taze bir cilde kavuşmak mümkün olabiliyor. Ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamaları cerrahi müdahalelere kıyasla minimal invaziv oluşu ve komplikasyon riskinin azlığı nedeniyle tercih edilebiliyor.
Yüz gençleştirme nedir?
Yüz gençleştirme, kişinin daha genç, canlı, parlak ve taze bir görünüm kazanması için gerçekleştirilen çeşitli teknik ve yöntemler için kullanılan genel bir ifadedir. Yüz gençleştirme yöntemleri ameliyatlı ve ameliyatsız olmak üzere iki farklı başlık altında değerlendirilebilmektedir. Yüz germe operasyonu, liposuction ve yağ enjeksiyonu, kepçe kulak operasyonu, göz kapağı estetiği gibi işlemler ameliyatlı yüz gençleştirme uygulamalarına örnektir.
Ameliyatsız yüz gençleştirme ise cerrahi bir müdahale olmaksızın yapılan estetik prosedürleri içerir. Bu tür işlemler, genellikle minimal invazivdir. Ameliyatsız yüz gençleştirme denildiğinde ilk akla gelen yöntemler mezoterapi uygulamalarıdır. Mezoterapi ince iğnelerin cilt altına tatbik edilmesi işleminin genel bir adıdır. Mezoterapi yönteminde genellikle cildin kolajen üretimini tetikleyici vitaminler, enzimler, hormonlar ve bitki özleri gibi aktif bileşenlerin cilde enjekte edilmesiyle canlanma ve gençleşme sağlanır. Dolgu, Bot.oks., PRP, Gençlik Aşısı, Örümcek Ağı, Paris Işıltısı gibi uygulamaların çoğu mezoterapi çatısı altına girmektedir. Bunun yanı sıra lazer, radyofrekans, ultrason enerjilerinin kullanıldığı yöntemler ile dermapen, kimyasal peeling, LED terapi gibi uygulamalar da ameliyatsız yüz gençleştirme sağlamaktadır.
Yüz gençleştirme hangi bölgelere uygulanır?
Yüz gençleştirme adından da anlaşıldığı üzere yüz bölgesinde, alın, yanak, çene, göz çevresi, kaş, dudak ve çevresine uygulanmaktadır. Yüz bölgesinin tamamında etkili olabilen uygulamaların yanı sıra belli bölgelerdeki problemlerin giderilmesi için de özel yöntemler mevcuttur. Örneğin; kişinin ihtiyaçlarına göre yanak bölgesine, dudaklara, göz altına dolgu uygulanabilmektedir. Kaş kaldırma ile kişi daha çekici bir görünüme kavuşturulabilir. Yüze yağ enjeksiyonu gerçekleştirilerek hacim kaybı giderilebilir ve doğal gençlik etkisi sağlanabilir. Ameliyatsız yüz germe işlemi ile cildin sıkılığı ve elastikiyeti artırabilmekte ve sarkma problemi giderilebilmektedir.
Cilt gençleştirme işlemleri kırışıklık, sarkma gibi yaşlanma etkilerini giderirken kişinin daha canlı ve tazelenmiş bir görünüm kazanmasına yardımcı olmaktadır.
Yüz gençleştirme kalıcı mıdır?
Cerrahi yüz germe ve gençleştirme işlemleri kalıcıdır. Ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamalarının etkisi ise yönteme ve kişiye göre değişmektedir. Genellikle ameliyatsız cilt gençleştirme işlemleri 6 ay ila 3 yıl arasında değişen süreler boyunca etkisini korur. Bu işlemler tekrar edilebilir ve düzenli uygulama ile kalıcılık süresi uzatılabilmektedir.
Yüz gençleştirme nasıl uygulanır?
Ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamaları klinik ortamda gerçekleştirilmektedir. Bazı işlemlerde hastanın konforunu artırmak amacıyla lokal anestezi veya anestezik kremler uygulanabilir.
Yüz gençleştirme, farklı yöntemler ve teknolojiler kullanılarak gerçekleştirilebilir. Uygulama şekli, seçilen yönteme bağlı olarak değişiklik gösterir.
En yaygın yaşlanma karşıtı işlemler şu şekilde uygulanmaktadır:
- oks. ve dolgu: Mikro iğneler kullanılarak kırışıklıkların ve çizgilerin azaltılmasına yardımcı olacak içerikler derialtında özel noktalara enjekte edilir.
- Mezoterapi: Vitaminler, enzimler ve diğer bileşenler mikro enjeksiyon yöntemiyle cilde tatbik edilir. Bu işlemle cildin canlanması, nemlenmesi ve gençleşmesi hedeflenmektedir.
- Lazer Tedavisi: Lazer cihazıyla cilt yüzeyine enerji uygulanarak ciltte kolajen ve elastin uyarımı sağlanır. Böylece daha sıkı, gençleşmiş ve eşit tonlu bir cilt edilebilir.
- Kimyasal Peeling: Özel bir solüsyon cilt yüzeyine uygulanır. Bu işlemle cilt yüzeyinin üst katmanları soyulur; yerine sağlıklı ve yenilenmiş bir cilt yüzeyi çıkar.
- Mikrodermabrazyon: Küçük kristallerle cildin üst katmanının hafifçe aşındırılması sağlanır. Bu şekilde daha pürüzsüz ve genç bir cilt yüzeyi elde edilebilir.
- Radyofrekans ve Ultrason Tedavisi: Cilt altına radyofrekans veya ultrason dalgaları gönderilir. Böylece cildin sıkılaşması ve kolajen üretiminin artırılması sağlanabilmektedir.