Fransız Askı ile Yüz Germe
Yerçekiminin etkisi, yaş alma, cilt yapısı, cilt bakımı süreçlerine sağlanan uyum ve daha çoğaltabileceğimiz birçok unsur cilt elastikiyetinde azalma ve ciltte sarkma ile sonuçlanabiliyor. Yüz germe ameliyatı için uygun nitelik taşımayan ya da ameliyatsız tedavi seçeneklerini değerlendirmek isteyenler için Fransız askısı ile yüz germe en popüler medikal estetik tedavileri arasında konumlanıyor.
İp askı olarak da adlandırılan Fransız askı ile yüz germe tedavisi ile operasyon gereksinimi duyacak denli belirgin cilt sarkmaları yaşamayan, yüz konturu minimal ölçüde değişime uğrayan ya da estetik ameliyatlar için genel sağlık durumu uygun olmayan hastalar etkili sonuçlar alabiliyor.
Minimal yan etkileri ve etkili sonuçları ile ön plana çıkan ip askısı tedavisi alanında uzman hekimlerce seçilmiş hastalara uygulandığında yılların geriye alınmasını mümkün kılabiliyor. “Fransız askı kaç yıl gençleştirir?” sorusuna verilebilecek yanıt kişiden kişiye değişse de bu ameliyatsız uygulama ile 10 yıla kadar bir gençleşme sağlanabileceği ifade edilebilir.
Fransız Askı ile Ameliyatsız Yüz Germe Etkisi Mümkün
Günümüzde en etkili ve en çok tercih edilen ameliyatsız yüz germe tedavilerinin başında Fransız askı ile yüz germe geliyor. Lokal anestezi altında gerçekleştirilen uygulama sırasında iplerin deri altına yerleştirileceği bölgenin planlaması yapılıyor. Daha sonra biyolojik olarak vücut ile uyumlu özelliğe sahip dayanıklı ve esnek lifler cilt altına yerleştiriliyor.
Cilt altına yerleştirilen ipler geriliyor, askılama işlemi tamamlanıyor ve daha sonra lifting etkisi sağlanabiliyor. Uygulama yaklaşık 60 dakikada tamamlanıyor.
Fransız askısı ile son derece başarılı sonuçlar alınabilir:
- Yüz ovalindeki sarkmalar toparlanabiliyor, yüz şekli belirginleştirilebiliyor.
- Ciltteki kırışıklıklar azalırken cilt daha gergin ve genç bir görünüme kavuşabiliyor.
- Elmacık kemikleri öne çıkarılabilir,
- İplerin yapısı gereği ciltte kollajen uyarımı tetiklenerek ciltte derinden yüzeye gençleşme etkisi elde edilebilir.
Fransız Askı Tedavisinden Kimler Yararlanabilir?
Fransız askısı alanında uzman hekimler tarafından gerçekleştirildiğinde güvenli bir uygulamadır. Başarısı da son derece dikkat çekici olabilir. Önemli olan hasta seçiminin en doğru şekilde yapılabilmesidir.
Fransız askısı hem erkeklere hem de kadınlara uygulanabilen bir tedavi olma özelliği taşır. 18 yaşından büyük kişilere uygulanabilse de genellikle uygun yaş aralığı 30-65 olarak kabul edilir.
Cerrahi nitelik taşımayan ip askı tedavisi ile kişi daha gergin bir cilde ve daha genç bir görünüme sahip olabilir. Elmacık kemikleri, yanaklar, gıdı, kaşlar, yüz hattı, yüzün oval kısımları ve boyun gibi yüz bölgelerine ek olarak ip askı vücudun farklı bölgelerine de uygulanabilmektedir.
İp askı uygulaması vücudun kalça, göğüsler, bacaklar ve kol gibi sarkma olasılığının yüksek olduğu bölgeler için de tercih edilebilir.
Fransız askısı uygulaması için uygun adaylar kadar uygun olmayanların da bilinmesi önemlidir. “Fransız askısı kimlere yapılmaz?” sorusuna şu yanıtlar verilebilir:
- Tip 2 Diyabet gibi kronik sağlık sorunları bulunan,
- Çok ince ya da çok kalın cilde sahip olan,
- Cildinde aşırı kırışıklık ve sarkma bulunan,
- Gerçekçi beklentilere sahip olmayan kişilere ip askısı tedavisi önerilmez.
Kişinin cildindeki sarkma çok ilerlediyse ve cilt yapısı tedavi etkilerinin tam anlamıyla ortaya çıkmasına izin vermeyecek özellikteyse ip askı tedavisi önerilmez. Bu durumda hasta için yüz germe ameliyatı tavsiye edilebilir.
Fransız Askısının Ömrü Kaç Yıl ?
Fransız askısı kalıcılığı 5-10 yıl arasında değişiklik gösterebilir. İşlem sırasında kullanılan polyester ve silikon malzemeleri barındıran ipler oldukça dayanıklıdır. Bu süre zarfında ipler kendiliğinden eridiklerinden etkileri ortadan kalkar.
Fransız askısı yaşlanma sürecini durdurmaz, hiçbir cerrahi ya da medikal estetik uygulaması doğal yaşlanma sürecini engelleme özelliğine sahip değildir. Ancak ip askı tedavisiyle kişinin görünümünde belirgin bir gençleştirme elde edilebiliyor. İp askı tedavisi hekimlerin uygun görmesi halinde 5 yılda bir tekrarlanabiliyor.