Sağlıklı ve Güzel Görünen Bir Cilde Nasıl Sahip Olunur?
Cildimizi “güzel” yerine “sağlıklı” görünüme sahip olması için; cilt bakımını kozmetik bir unsur olmaktan çıkarıp, cilt sağlığını iyileştirmeye yardımcı ve destek olan bir bakım anlayışında olmalıyız. Evde kullanmak üzere seçeceğiniz ürünlerin içeriğinde ise suni renklendirici, parfüm, mineral yağ ve alkol gibi tahriş edici içeriklere sahip olmaması, bu anlayışla cilt bakımına başlamanızı sağlayacaktır.
Estetisyenler tarafından yapılan, profesyonel cilt bakım uygulamalarında; temel temizlik bakımları yanı sıra medikal cilt bakımları günümüzde sıklıkla tercih edilmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki, profesyonel bakımların yanı sıra, sizin de yapmanız gerekenler bulunmaktadır. Günlük hayatınızda cildinize uygun dermokozmetik ürünler ya da makyaj malzemeleri kullanmalısınız.
Kırışıklık belirtileri, erken dönem çizgilenmeler, foto yaşlanma, akne, nemsizlik, yağlanma, alerji eğilimi, hassasiyet ve güneş hasarı etkilerinden şikayet eden kişilerin önce cilt yapısını düzeltmek gerekir. Cildi besleyen, yenileyen ve enerji vermek için uyguladığımız bakımlarla ciltlere yeniden canlandırıcı bir güç desteği verilmelidir. İlk adım her zaman cildin gerçek ihtiyaçlarını belirleyip, doğru şekilde analiz etmekten başlamalıdır. Cildin analizi 2 şekilde yapılır:
*Cildi makyaj ve ürünlerden arındırarak, 3 boyutlu analizden geçirmesi
*Sonrasında uzmanların bu verileri de ön planda tutarak, hassasiyeti ve cildin bakım geçmişi hakkında sorular sorarak, doğru bir konsültasyon yapmasıdır.
Cildiniz için yapılacak profesyonel bakım desteğinin dışında, evde neler yapabileceğiniz, hangi ürünleri nasıl kullanacağınız doğru belirlenmelidir. Bu aşamada herkesin bir beklentisi vardır:” evet, bunu istiyorum; ancak kim yapmalı?”
Birbirine çok yakın iki branş olan kozmetik uzmanı ve estetiysen, ülkemizde aynı anlamda kullanılıyorsa da aslında çok farklı tecrübe alanlarıdır. Bu yüzden birbiriyle karıştırılmaması gerekir. Kozmetik uzmanı bakım ürünlerini cilt tiplerini uygun olarak belirler ve önerir. Estetisyenler ise uygulamalar ile doğrudan ciltlere müdahale eden kişilerdir. Bu nedenle de estetisyen, kozmotolojiye dair bir cok şeyi bilmek zorundadır. Cilt analizinde cildi çok iyi yorumlaması gerekir. Cilt problemlerinin sebeplerini araştırırken, kişinin günlük yaşam alışkanlıklarıyla, genel sağlık durumu ile ilgili yararlı bilgileri de öğrenmeli, tüm verileri bir arada değerlendirmelidir.
Cilt bakım uzmanlarının yaptığı ortak yanlış; cilt tipi ile cilt durumu arasındaki farkı bilmemeleridir. Bunların ikisi de birbirinden farklıdır. Cilt tipi, anne babamız tarafından genetik olarak gelir. Cilt durumu ise dışarıdan cildi etkileyebilen faktörlerdir. Ameliyatlar, kullanılan ilaçlar, stres ve hastalıklar cilt durumunu belirler. Bu nedenle cilt durumları tüm cilt tiplerini etkiler.
Cilt tipleri normal-karma, yağsız-kuru, yağlı, akneli, hassas olarak kendi içlerinde ayrılır. Cilt durumları ise nemsiz, hassas, olgun, lekeli, sivilceli olarak ayrılır. Normal-karma cildin görünümü, T bölgesi dediğimiz; yüzümüzün orta hattında hafif genişlemiş gözenekli, sağlıklı ve ışıltılı durumdadır. Yağsız –kuru ciltte, belirgin kuruluk kırışmaya müsait sıkı gözenek görünümü olur. Yağlı ciltte parlama ve geniş gözenek görünümü vardır. Akneli cilt kalın cilt yapısındadır ve açık gözenek görünümüne sahiptir. Hassas ciltte ise ince yapısı ile kılcal damarlanmaya yatkın, bariyeri bozulmuş cilt görünümdedir.
Bu gibi cilt tiplerini ayırarak, kendi cildinizin hangi gruba girdiğini bulabilirsiniz. Estetisyen desteği almak istediğinizde ise zaten cilt tipiniz hemen belirlenir ve uygun profesyonel bakım uyguanır. Estetisyenin yeterince bilgi sahibi olmaması, tecrübesi olması yapılan seçimleri olumsuz etkileyecek ve cilt problemi yaşamanıza sebep olacaktır.
Uzm. Estetisyen Demet Akpak Tarafından Yazılmıştır. Eylül-2018